Hakkında
1999’da DEÜ Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Mehmet Nihat KANBUR, aynı yıl eylül ayında DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde Kamu Hukuku Anabilim Dalında Yüksek Lisans Programına başladı. 200 yılı Ağustos ayında Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalında araştırma görevlisi oldu. KANBUR, 1999 yılında başladığı yüksek lisans eğitimini “Türk Ceza Kanununda Kendiliğinden Hak Alma Suçu (TCK m.308 İhkak-ı Hak Cürmü)” konulu yüksek lisans teziyle 2001 yılında tamamladı. Aynı yıl DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde Kamu Hukuku Anabilim Dalında Doktora Programına girmeye hak kazanan KANBUR, 2003 yılında 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu 35. maddesi gereğince DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsüne doktora eğitimi süresince görevlendirilmiştir. Ekim 2005 ile Aralık 2006 tarihleri arasında Sokrates – Erasmus Değişim Programı çerçevesinde Almanya Giessen Justus Liebig Universitesi Hukuk Fakültesinde Uluslar arası Ceza Hukuku, İngiliz Ceza Hukuku, Amerikan Ceza Yargılaması Hukuku, İngiliz Hukuk Sistemi, Alman Ceza ve Ceza Yargılaması Hukuku konularında dersler alan ve seminerler sunan KANBUR, aynı dönemde tez konusu ile ilgili olarak, Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika, İsviçre ve Fransa’da çeşitli Üniversite Kütüphanelerinde araştırmalarda bulunmuştur. KANBUR, halen “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu Çerçevesinde, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Yurt Dışına Çıkarma Yasağına Muhalefet Suçu (KvTVK m.68)” konulu doktora tez çalışmasına devam etmektedir.
Temel Çalışma Alanları
Temel çalışma alanları Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku olmakla birlikte, KANBUR, bu alanlar dışında Kriminoloji, İnsan Hakları, İnfaz Hukuku, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Hukuku, Ticari Ceza Hukuku, Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku ile de yakından ilgilenmektedir. KANBUR, temel çalışma alanları içinde de özellikle, Ceza Hukuku Genel ve Özel Hükümler ve Ceza Muhakemesi Hukuku üzerinde yoğunlaşmıştır.
Başlıca Çalışmaları
A. Kitaplar /Tezler
Türk Ceza Kanunu’nda Kendiliğinden Hak Alma Suçu – TCK m.308 İhkak-ı Hak Cürmü – (Yüksek Lisans Tezi)
Yeni Türk Ceza Kanunu’nun Anlamı – İzmir Şerhi – Doç.Dr. Veli Özer ÖZBEK – Seçkin Yayıncılık, Ankara 3. Baskı (Kitapta yazarla birlikte bölüm hazırlanmıştır)
Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Anlamı – İzmir Şerhi – Doç.Dr. Veli Özer ÖZBEK – Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2005 (Kitapta yazarla birlikte bölüm hazırlanmıştır)
Ceza Muhakemesi Hukuku Bilgisi – Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2007, (Doç.Dr. Veli Özer ÖZBEK – Araş.Gör. Pınar BACAKSIZ – Araş.Gör. Koray DOĞAN ile birlikte)
B. Diğer Çalışmalar (Makale, Karar İncelemesi, Çeviri, Tebliğ)
I. Makaleler
Yeni Türk Ceza Kanunu Bakımından Kendiliğinden Hak Alma Fiillerinin Değerlendirilmesi, Ceza Hukuku Dergisi (CHD), Y.1, S.2. Seçkin Yayıncılık, Aralık – 2006
II. Karar İncelemeleri
III. Çeviriler
IV. Tebliğler
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Işığında Tutuklama (Antalya – 2003)
Aile içi Irza Geçme (Kadının Korunması Sempozyumu, Denizli – 2004)
Yeni Türk Ceza Kanunu ve Uygulaması Sertifika Programı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM) – 08.01.2005 – 06.02.2005
Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ve Uygulaması Sertifika Programı, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Araştırmaları Merkezi (DEHAMER) – 19.03.2005 – 03.04.2005
Yeni Türk Ceza Kanununda Zincirleme Suç Hükümleri (Ceza Hukuku Günleri – II – Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu Konulu Sempozyum, Antalya – 2007)
Unvan:
Yrd.Doç.Dr
Okurlar
1 okur beğendi.
161 okur okudu.
7 okur okuyor.
17 okur okuyacak.
6 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Suç işleyen kişiye karşı suçundan söz edilmesi güncel olmayan sekilde
İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir.
Aleni?
Aleni olmayan konuşma ya da söyleşi herkesin bilmesi gerekmeyen,bilinmesi istenmeyen,gizli kalması istenen,üçüncü kişilerle paylaşıma sunulmamış konuşma ya da söyleşidir.
Konuşma ya da söyleşiyi yapan bunu kimlerle paylaştığını bilir ve bu kişileri belirleme yeteneğine sahiptir.
O zaman örn sınıf grubunda konuşulanlar da aleni değildir çünkü kimlerle paylaştığımızı biliyoruz.
Sayfa 574
Cebrin bedene yönelik olması gerekirse de bedenle temas zorunlu değildir, örneğin mağdurun hipnoz edilmesi, uyuşturucu madde verilmesi de cebir kapsamındadır.
Israrlı Takip Suçu
Mağdurda ciddi bir huzursuzluk veya endişeye neden olmak bu suçta bir amaç değil suçun neticesidir.Bu durumlar oluşmamışsa teşebbüste kalmış olduğu söylenebilir.
Zina/Konut dokunulmazlığının İhlali/Meşru amaç
Rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması da gerekir. Örn; zina yapmak amacıyla konuta giren kişinin karı ya da kocanın rızasının mevcut olduğundan bahisle konut dokunulmazlığının ihlal suçunun faili olamayacağını söylemek mümkün değildir.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok