Mehmet S. Aydın Gönderileri
Mehmet S. Aydın kitaplarını, Mehmet S. Aydın sözleri ve alıntılarını, Mehmet S. Aydın yazarlarını, Mehmet S. Aydın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Ahlaki ideal, Tanrıdır.
Gerçek anlamda ahlak, insanın ilahi insiyatife olumlu bir karşılık vermesi sonucu oluşmaya başlar.
Sayfa 86Kitabı okudu
Liberal komünist misin nesin???:)
Liberalizmin temel değerlerini mesela bireysel hak ve özgürlükleri dikkate alan komüniteryan bir anlayış ve siyasetin daha başarılı olacağına inananlardanım..
Sayfa 215Kitabı okuyor
Irkçıların, aşırı milliyetçilerin gerçekleşmesini asla arzu etmediği şey, entegrasyondur, uyumdur; en sevdikleri şey ise aşağılama ve haysiyet cellatlığıdır.
Sayfa 192Kitabı okuyor
“Tabiat, boşluk kabul etmez.”
Sayfa 187Kitabı okuyor
Sen, Bensin. Aydın hocam:)
Siyaset konusunda ne fikirde ne histe ne de eylemde aşırılığa meylettim. Değerler konusunda istikrar içinde değişmeye önem veren muhafazakarlığı; ırkçılığa kaçmayan tarih ve kültür şuurunu merkeze alan bir milliyetçiliği savundum her zaman. Bireysel hak ve özgürlükleri insani hayatın olmazsa olmaz şartı olarak gördüm. Sosyal adalet konusunda duyarlı ve ısrarlı bir konumda durmaya hayatım boyunca gayret ettim.
Sayfa 160Kitabı okuyor
Hakikat, müsademe-i efkardan doğar.
Sayfa 159Kitabı okuyor
Dünyada insana, insanca muamele etmek kadar değerli çok az şey olsa gerek.
Medeniyet dediğimiz yüksek varoluşun olmazsa olmaz şartı; insana insanca muamele etmektir.
Sayfa 158Kitabı okuyor
Düşünülmeli..
bugün bir gence “tarikat terbiyesi farzdır, dolayısıyla birine intisabın şarttır, intisap edince mürşidine kayıtsız şartsız itaat edeceksin, ondan daha üstün bir Mürşid’in bulunduğunu aklına getirmeyeceksin, sır tutmasını bileceksin vs demenin; Kuranın talepleri ve çağın gerekleri (rasyonellik bilimsellik demokratiklik liberallik vs) ile ne kadar bağdaştığını düşünmemiz gerekiyor.
Sayfa 64Kitabı okuyor
Kimsiniz siz izzeti nefis fukaraları:)))
Müslüman kendi “ilmi hali”nin iyice eskidiğini fark ediyordu ama kimse ondan pozitivist ilmi hal ile amel etmesini, dinini kolektif nevroz saymasını, müteale kapalı ve vahye sırtı dönük bir rasyonelliği benimsemesini istememeliydi. ama isteyenler oldu. bu isteme, mesela Türkiye’de, bilimselliğin yanı başına bilimciliği, yenileşmeciliğin yanı başına batıcı modernizmi, bir devlet tutumu olması gereken lâikliğin yanı başına lâikçiliği getirip yerleştirdi.
Sayfa 58Kitabı okuyor
Dine yabancılaşma veya dinden dolayı yabancılaşma.
Dini fikir; kendisini yenileyip derinleştirmediği, dini bilgilerin güncelleştirilmesi gereken kısmı güncelleştirilemediği ve bunların neticesi olarak dini his, takviye edilerek amel dünyasına aktarılamadığı için bugün pek çok genç dimağ, dine yabancılaşmış ya da yabancılaşma noktasına gelmiştir. Dinle ilgisi ya sadece tarihi-kültürel bir mensubiyet duygusundan ibaret kalmış; hatta zaman zaman sosyal bir etiket düzeyine inmiş ya da büsbütün olumsuz bir mahiyet arz etmiş olan kişilerin tavırlarının arkasında, başka şeyler meyanında, bu yabancılaşma olgusu varola gelmiştir.
Sayfa 57Kitabı okuyor
Ötekileştirilmemiş ve sınırlandırılmamış İslami yorumlara varız..
İslamın tarihi mirası, hem nazari (felsefe,kelam vs) hem de ameli (fıkıh, ahlak vs) birçok yeniliklere ruh verecek, malzeme sunacak, hatta yöntem sağlayacak zenginliktedir. Ne var ki katı muhafazakarlık, asırlardır bir “benim hak mezhebim”, “benim doğru imamım” yahut “şeyhim” yanılgısıyla minimum düzeydeki züğürt din hayatını, islam zannetmektedir.
Sayfa 30Kitabı okuyor
Müslümanın tarihi tecrübesinde en ihmal edilen konu; Kuran’ın öngördüğü sosyal ahlaktır.
Sayfa 29Kitabı okuyor
Bunun sebebi teceddüd yokluğudur.
İnsan, hadiselerin yenilikleri içinde sürüp giden bir hayatı müşahede etmek ister. Oysa mururu zaman müminin kalbinde derin yaralar açar.
Sayfa 27Kitabı okuyor
İslamda, dini düşüncenin durgunluğunun sebebi:
Vahyedilmiş Kuran’ın yanıbaşında tarih de kısmen normatifleştirildi, gelenek kutsallaştı ve Kuran’ın eleştire eleştire yıktığı “atalarımızdan böyle gördük” anlayışı, yeniden kural-koyucu dolayısıyla bağlayıcı rolü ile tekrar sahneye çıktı.
Sayfa 26Kitabı okuyor
Kuranın öngördüğü değerler, toplum hayatında etkinliğini korursa o toplum diktatör üretmez; orada sosyal adalet bir hayat tarzı haline gelir.
Sayfa 138Kitabı okuyor