İstikbâlde akış var, yolcu gider yol gider. Bir ideal uğruna, kafa gider kol gider. İnsan ancak tefekkür eyledikçe insandır. Yoksa ru'yi zemine odun gelir dal gider.
Dua büyük bir hikmet, büyük bir nimettir. Allah'ın rahmetini üzerimize çeken bir paratonerdir. Büyüklerimiz boşa dememişlerdir: "Yerler ve gökler, dua ile ayakta durur" diye.
Şu dünya hayatında her canlı bir yolcudur, özellikle de insan… Yolcu olur da yol olmaz mı? Yol olur da yol hikâyeleri olmaz mı? İşte elinizde tuttuğunuz bu kitap da insan canlısının dünyadaki yolculuğunun başkahramanı olan anne ve babanın hikâyesini anlatıyor…
Çocuğun nasıl olması gerektiğine değil, nasıl olduğuna kendini bırakma yolculuğudur… Yolculuğun yorucu tarafına yoğunlaşan değil tadını çıkaran, güzele ve güzelliklere odaklanan, içindeki tabi olanı fark edip gönülle yapılan bir yolculuktur… Direten değil dirilen, dayatan değil dayanan bir yolculuktur… Acının da, hüznün de, sevincin de, mutluluğun da normal olduğunu bilen ve olduğu gibi kabul eden, normalleştiren bir yolculuktur… Kendine yansıyanı iyi görebilen ve kendi de iyi yansıtan olarak yolunu doğru bir haritayla devam ettiren, iş birliğine dayalı bir yolculuktur…
Bu hayat yolculuğunun seyrini değiştirmek isteyen tüm anne babaların baş ucu kitabı olması dileğiyle...
Sevgili Menekşem,
Anlatacaklarımı çok kolay kaleme aldığımı ve duygu seli karşısında çok rahat olduğumu sakın düşünme... Bu anlattıklarımı yaşadım ve bunlar benim için en önemli hayat derslerinden oldu.
Antik Çağlardan beri, “zaman” bir nehre benzetilir. Herakleitos’un asırları aşan “Her şey akar” sözü, bunun bir ispatıdır. Yine büyüklerimizin, “Bir nehirde iki kere yıkanılmaz” sözü de geçen zamanın bir daha geri gelmeyeceğini göstermektedir.
Bu yüzden insan için zaman, bir sudur sevgili Menekşe. Akıp gider büyük denizlere doğru... O denizlere akan zamanda, yaşanan hatıralar vardır. Kimi tatlı kimi acı...
Yayımlanan aile eğitimi kitaplarıyla anne-babaların beğenisini kazanan Mine İzgi, bu kez de genç kızlar için rehber niteliğinde bu edebi eseri kaleme aldı…Yazarımız tecrübe ve bilgi birikimiyle sorunlara ışık tutacak, kızlarımız okudukları her mektupta aradıkları soruya cevap bulacak ve abla samimiyetindeki sıcacık tavsiyelerle okuyanların yürekleri umutla dolacak.
Kızlarımız…
Saymakla bitmeyecek nice hayallerimiz ve beklentilerimiz vardır onlarla ilgili. Zarafetle yürüsün yolları, şefkatle sarsın yaraları. Yuvasını bir güvercin gibi kursun, kartal gibi korusun. Yeri gelsin sabır taşı gibi dursun dertler karşısında, yeri gelsin yağmur gibi bereket getirsin bastığı toprakları...
Peki nasıl yönlendireceğiz kızlarımızı bu güzel vasıflara ulaşması için? Nasıl koruyacağız onları bir tık kadar uzağımızdaki kirli tuzaklardan? Nasıl yürüyecekler insan-ı kamil olma yolcuğunda bıkmadan usanmadan?
İnsanın değerinin yalnızca biyolojik varlığından ileri gelmediğini, fıtratındaki cevherlerin varlığını da öğretmeliyiz değerli yavrularımıza. Unutmayalım ki insanı yaratılmışların en şereflisi yapan şey, fıtratla getirilen değerin korunması yani maddi yapının asıl yaradılış amacını gerçekleştirme yolunda gereken niteliklerle bezenmesidir.
Elinizdeki bu kitap kızınızın fıtrat yolculuğunda onunla nasıl iletişim kuracağınıza, nasıl eğitip yönlendireceğinize dair öneriler ve pratik tavsiyeler sunmaktadır. Bu hayat yolculuğunun seyrini değiştirmek isteyen tüm anne babaların baş ucu kitabı olması dileğiyle…