Mustafa Önsel kitaplarını, Mustafa Önsel sözleri ve alıntılarını, Mustafa Önsel yazarlarını, Mustafa Önsel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap yazarı yaşadıkları ve şahit olduklarını satırlara aktarıp kendini ve dava arkadaşlarını ifade etmeye çalışmış. Çok fazla yorum yapabileceğim konu olmadığı aşikâr çünkü bu konu hakkında bize yansıyan ve dinlediğimiz kadarıyla biliyoruz veya bildiğimizi zannediyoruz.
Bence okuyun. Ben okudum..
Emekli Kurbay Albay Mustafa Önsel'in kaleminden çıkan bu eser, Fetö'nün tabiri caizse "kurtcukların" TSK'yı ve Devleti adım adım nasıl ele geçirdiklerini anlatmaktadır. Fetöcülerin kendi askerlerini TSK bünyesine yerleştirip, eğitim alan Atatürkçü geleceği parlak harbiyelileri okuldan atmak adına ne gibi fiziksel ve psikolojik işkencelere tabi tutulduğu anlatılmaktadır. Kurtçukların sadece TSK'yı değil, hukuk ve sağlık sisteminden tutun her yere kendi adamlarını nasıl adım adım soktuklarını, ışıkevlerini, geçmişteki ve şimdiki bağlantılarını anlatıp devletin nasıl bir uçurumun kenarında olduğunu 15 Temmuz 2016 tarihi öncesi bir uyarı mahiyetinde gözler önüne sermektedir. Eserimizin yazarı aynı zamanda Fetöcülerin hedef aldığı Balyoz ve Ergenekon davaları kapsamında sahte dijital belgeler hazırlayıp suçsuz yere 5 yıl hapis cezasına mahkum ettiği, Vatansever şerefli Türk subaylarından sadece birisidir. İyi ki varsınız Komutanım. Türk gençleri sizin gibi onurlu subaylara minnettardır...
Ağacın KurduMustafa Önsel · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2023228 okunma
Bir de ağacımızdan olan “odunların” bize vuran baltaya sap olmaları yok mu? Bu içimizi daha bir başka yakıyor. Hangi ulus böylesi sistematik saldırıya bu kadar tahammül edebilir?
Dikkat spoiler içerir.
Balyoz davası kapsamında içeri alınan Jandarma Albay'ın kendi hayat hikayesini anlattığı güzel bir araştırma eseri. Annesinin isteği yüzünden istemeye istemeye Harp Okuluna giden Önsel, kimliği olmadığı için geri çevrilecekken etraftakilerin yardımıyla son anda yetişir ve komisyon başkanı da evraklarını imzalar. Böylece
Kitabın ilk baskısını değil son baskılarını okumaya çalışın zira 15 Temmuzdan sonra kitaptaki yazılanların ne denli doğru olduğunu kanıtlar nitelikte eklemeler mevcut "15 Temmuz sonrası gelişmeler" adı altında. Her sayfasında ayrı ihanet, ayrı hainlik bulacağınız, kimi zaman küfürler ederek sayfaları çevireceğiniz MUHTEŞEM bir kitap. Bu hainlikleri kendi istekleriyle alet olan doktorlar halen aramızdalar kitapta o isimleride göreceksiniz biraz aratırsanız internette TSK'nin içini oyan o kurtçukların halen yüzsüzce aramızda gezdiklerini görebilirsiniz.Ayrıca yazarın Beşiktaş'ta sırtlan pususu ve Silivri'de firavun töreni adlı iki kitaptan sonra bu eseri okursanız çok faydalı olacaktır.
Sonun bütün izleri öncededir.
Dünler bugünleri aydınlatan fenerlerdir.
Coğrafya kaderdir.
Türkiye Türk ismiyle kurulan ikinci Devlettir. Başlarda nüfus 13 milyondur. Bunun 11 milyonu köylerdedir.
Doğan 2 bebekten biri hastalık yüzünden ölmektedir.
1 Kasım 1922 Saltanat kaldırıldı.
3 Mart 1924 Hilafet kaldırıldı.
1925'te tekke ve zaviyeler
Örgütte, Cuma namazı yasak, misafir geldiğinde seccade vermek yasak, onun yerine çarşaf verilirmiş. Kıble sorulursa bilmiyorum denecek, evin görünür bir yerine mümkünse yarım olarak içki şişesi konulacak gibi en ince ayrıntısına kadar belirlenmiş.
Türk toplumuna, Ordu Millet , veya Asker Millet denir.
Eskiden Subaylar ekonomik olarak o kadar kötü
Birileri millet olmadan vatan ararken, benim kaybedecek vatanım yok!
Dedelerim de ben de bedel ödedik bu topraklar için. Kim ki dedemin emanetine göz dikmiş, o zaman ilan ediyorum, savaşa hazırım..
Terör örgütleri yapboz oyununun parçaları gibidir. Birbirlerini tamamlarlar. Çünkü hepsi kukladır. Kuklacıları aynıdır. Oyunda kuklacı onlara ne rol verdiyse oynayacakları onunla sınırlıdır. Kimi Hacivat, kimi Karagöz olur.