Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muzaffer Uyguner

Muzaffer UygunerCahit Külebi yazarı
Yazar
Derleyen
9.2/10
6 Kişi
24
Okunma
13
Beğeni
3.272
Görüntülenme

Muzaffer Uyguner Sözleri ve Alıntıları

Muzaffer Uyguner sözleri ve alıntılarını, Muzaffer Uyguner kitap alıntılarını, Muzaffer Uyguner en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu şehirde düşünülemez. Düşünmek iyi degil, sıhhate muzırdır. Allah'ı bile düşünemezsin. Düşündün müydü karşina onun namma igrenç mecmualar, nefes­leri yırtık para kokan şairier, ölü bekleyen imamlar çıkarlar. Avaidini isterler.
Türkiye'ye Milliyetcilik Ne Zaman Girdi?
"Türkiye'ye milliyetçilik ne zaman girdi?" de­nildiği vakit derhal: "Nâmık Kemal'le... Abdül Azîz devrinde..." demeğe meylediyoruz. Dâimâ diğer unsurları unutuyoruz. Bize de­mek başka, Türkiye'ye demek yine başkadır. Türkiye'de milliyetperverlik, gaalibâ evvelâ Sırplara uğradı. Daha sonra Ermenilere geçti. Biz hayli zaman sonra uyandık. Bir defâ daha görülüyor ki bir fikrin bir memlekete uğraması, o memlekette her unsura sirâyet etmesi bambaşka bir keyfiyettir. Meselâ: 1680'e doğru İstanbul'da en büyük Türk beste­ kârı olan Itrî yaşarken Garb mûsikîsinde kullanı­lan nota usûlü Beyoğlu'nda vardı. Beyoğlu kilise­ lerinde tegannî eden Firenk çocukları bile, nota­ya bakarak, kilise duâlarını tegannî ederlerdi. Allah bilir! Lâkin Itrî belki de nota mevcûd olduğunu bilirdi ve aynı târihde Saray'da terbiye gören Kantemiroğlu ndan işitmiş olabilirdi. Lâ­kin biz notayı Itrî’ den ancak bir buçuk (asır) son­ra öğrendik ve edindik ve onun sâyesinde mûsikî eserlerimizi kurtarabildik. Şâyet Itrî zamânında alsaydık, onun, ikibin olduğu tahmîn edilen parçalarından başka (elde) bulunan diğer bestekârların, onlardan öncekilerin ne kadar eserini zaptetmiş bulunurduk. Heyhât ki iş böyle değil. Milletler, hayatlarında mukadder bir saat çalmadan önce temeddünün muayyen birşeyini kabûl edemiyorlar.
Sayfa 129 - Bilgi Yayınları Birinci Basım Ekim 1992Kitabı okudu
Reklam
Vuslat
Bir uykuyu cânanla berâber uyuyanlar, Ömrün bütün ikbâlini vuslatta duyanlar, Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamânı, Görmezler ufuklarda şafak söktüğü ânı. Gördükleri rü'yâ, ezelî bahçedir aşka; Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka,
Sayfa 103 - Bilgi Yayınları Birinci Basım Ekim 1992Kitabı okudu
Fuzuli
Ne hoştur elde gülgûn câm başta aşk sevdası Gönülde vasl zevki canda cananlar temennası.
Hamit..
Cânânın o günkü hali eyvah Eyvah! benim o günkü halim.
Yalnızlık Dünyayı Doldurmuş..
Sevmek, bir insani sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insani sev­mekle bitiyor.
Reklam
Semaver'den..
Ölümün karşısında, ne yapsak, muvaffak olmuş bir aktörden farkımız olmayacak. O kadar muvaffak olmuş bir aktör.
Deniz bile olsan ; yağmurda ıslanırsın.
Bir BAŞKA tepeden...
Sana dün bir tepeden baktım azîz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer, Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul! Sâde bir semtini sevmek bile bir ömre değer. Nice revnaklı şehirler görülür dünyâda, Lâkin efsunlu güzellikleri sensin yaratan. Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü'yâda Sende çok yıl yaşıyan, sende ölen, sende yatan.
Sayfa 148 - Bilgi Yayınları Birinci Basım Ekim 1992Kitabı okudu
Gerçek ardında koşup yorulmanın geregi ne? Ger­çek ne ise nedir, bize ne bundan... "Belki her şey hakikattir. Belki her kavgada bir hak, bir haklı ve bir haksız vardır... Fakat aşkta ne hak, ne haklı, ne haksız hatta ne de bir hakikat vardır. Onda yal­nız bütün bunların yokluğundan var olan bir şey, güzellik vardır"
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.