"O yaklaştıkça kadın peçesini nazikçe yüzüne doğru götürdü. İstanbul'a ilk geldiğinde, soğuk bir kış günü Cadde-i Kebir'de üzerinde dolaşan ışıltının sebebi kahverengi zümrütleri gördü tekrar. Zihnine öyle kazınmıştı ki, görsel hafızası olmayan birinin bile unutabileceği gibi değildi kahverengi zümrütler. Yine ışıl ışıl, yine sevgi dolu bakıyorlardı tıpkı dört sene önce baktıkları gibi..."