"Peçeye neden takıldın ki? Ezilmişliğin işaretinden başka bir şey değil ve biz de bunu yok ettik. Erkek ile kadının arasında fark yoktur. Neden bir kısım insan örtünüp saklanırken, diğer bir kısım insan yüzü açık gezsin, bunun bir anlamı var mı?"
Bu manzara yalnızlığını arttırmaktan başka bir işe yaramıyordu. Neden şu anda yanında yoktu, neden kuşkularını bir öpücükle gidermiyordu? Aşk dolu sözcükleri söyleyen o değil miydi? Kulağına akıl kışkırtıcı itiraflar fısıldayan? Kendini onun istekli kollarının arasında korunmuş hissetmemiş miydi? Ah evet, özlemeyi, erimeyi, dipsiz uçurumlara savrulmayı biliyordu- bütün bunları yaşamış ve hissetmişti ve şu anda hala yaşıyor ve hissediyordu. Bu aşkın efendisi neredeydi şimdi? Gözleri, dudakları, gülümsemesi?
Osmanlı'nın son dönemini tarafsız bir gözle aktaran kitabı çok beğendiğimi söyleyebilirim. Hem şaşalı günlerin sonlarına tanıklık ederken, aynı zamanda bir cariyerinin hikayesini okuyorsunuz. Aklınızda bulunsun, kesinlikle okumaya değer bir kitap.
Son HaremPeter Prange · Koridor Yayıncılık · 201153 okunma