Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyhun Tunaşar

Üç Batıni Bilge yazarı
Yazar
7.3/10
3 Kişi
13
Okunma
2
Beğeni
1.488
Görüntülenme

Seyhun Tunaşar Sözleri ve Alıntıları

Seyhun Tunaşar sözleri ve alıntılarını, Seyhun Tunaşar kitap alıntılarını, Seyhun Tunaşar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hacı Bektaş-ı Veli’den bahsediliyor.
... bu ulu kişiyi, büyük Alevi-Bektaşi inanç ve düşünce önderini 13. yüzyıldan çağlar aşarak günümüze ışık tutmuş bu tarihsel kişiliği bilim ve akıl dışı söylenceler sarmalı içinde görmeye ve orada bırakmaya kimsenin hakkı yoktur.
Sayfa 199 - Hermes Yayınları
* Hace Bektaş Veli'yi Anadolu'ya mutasavvıf Ahmet Yesevi'nin (öl. 1166) gönderdiği söylenmektedir. Ölüm tarihi dikkate alınırsa bunun imkânsız olduğu görülecektir. Bunu fark edenler, görevlendirme işinin Yesevi'nin müritlerinden Lokman Perende (öl. 1217) tarafından yapıldığını ortaya atmıştır. Öyle ki ilişkileri doğru ise Perende, Bektaş Veli'ye ancak okuma yazma öğretmiş olabilir. * bir sonraki sayfada verilen diğer bir bilgiyi ekleyecek olursak; ''onu Anadolu'ya gönderen Ahmet Yesevi değil, Alamut İmamı 3. Muhammed (1221-1255) olmuştur. (153.s)
Sayfa 152 - Hermes Yayınları
Reklam
. 25 bin yaya ve 4 bin atlıdan oluşan ilk Haçlı ordusu, Haziran 1097'de Anadolu Selçuklarınının başkenti İznik'i ele geçirmiş, birkaç kanlı savaştan sonra Antakya'yı almış ve bölgede küçük devletçikler kurmuşlardır. Bunlar Urfa Haçlı Kontluğu (1098-1144), Antakya Haçlı Kontluğu (1099-1187/ 1229-1244), Trablusşam Haçlı Kontluğu (1109-1289) ve Kuodüs Krallığıdır (1099-1187/ 1229-1244). .
Sayfa 54 - Hermes Yayınları
. Hasan Sabbah örgütünde bulunanların, radikal bir inançtan başka hiçbir uyuşturucuları yoktur. Öldürdükleri kişiler arasında ise suçsuz halktan kimse bulunmamaktadır. Onlara kara çalanlar, bugüne kadar toplu bir ölüme neden olduklarını hiçbir şekilde kanıtlayamamışlardır. Buna karşın Emeviler, Abbasiler ve Selçuklular yüzbinlerce suçsuz kişiyi katletmiştir. Günümüz teröristlerinin elinde dürbünlü tüfekler, toplu katliamlara yol açan el bombaları, beyni yıkanmış üzerinde bomba taşıyan zavallılar, uzaktan kumandalı, patlayıcı yüklü araçlar bulunmaktadır. O günlerin tek öldürme aracı ise, ucu zehirli hançerlerdir. Hangi esrarkeş veya sarhoş çok iyi korunan makam sahiplerinin yanına yaklaşıp terayağından kıl çeker gibi onu öldürebilir? .
Sayfa 41 - Hermes Yayınları
. Cumhuriyet devrimlerinin kökleşmesinin yaşandığı bir dönemde Diyanet İşleri Başkanının, İslam Batıniliğinin düşünsel yönünün farkında dahi olmadığı açıkca görülmektedir. Ancak asıl amacın, zahirî İslam'ın egemenliğinin koruyuculuğunu yapmak olduğu da anlaşılmaktadır. Onun gibi düşünenler için Şeriat Kapısının eşiğinde kalmak, dolayısı ile sömürü düzenine hizmet esastır. Bugün de zihniyet aynıdır. Bizler İslam'da Batınilik anlayışından, bilgelikten konu ediyoruz, onlar Şiilik görüşü maskesi altında konuyu politik zemine çekme gayreti içinde görünüyorlar. Bu da Hz. Muhammed'in öğretisinin gerçek kavrayamadıklarını kanıtlıyor. .
Sayfa 23 - Hermes Yayınları
Karadan Haliç'e savaş gemilerini ilk indiren Fatih değil Avarlardır. Avarlar Şamanisttir, sonradan Hristiyanlığı kabul etmişler fakat Türklük gelenek ve göreneklerini terk etmemişlerdir. Bugün soy isimleri ''Gagavuzlar- Gökoğuzlar'' olarak Ukrayna ve Moldova topraklarında çağdaş kimlikle bir azınlık olarak yaşamaktadırlar.
Sayfa 145 - Hermes Yayınları
Reklam
~ İnsanoğlu bütün geçici varlıklardan ve yaratıklardan üstündür. Çünkü onun görüşü; bütün arşı kürsüyü (gökyüzünün en yüksek katı), yerleri ve gökleri ve her ikisi arasında bulunan yaratıkları kapsayan bir genişliktedir. Tanrıya ait sıfatlara ortak olan yaratığın bu görüşü, bütün görüşlerden daha yücedir. Ne gariptir ki Ulu Tanrı, bütün sıfatları ile bu yaratıktan belirir. ''Nerede olsanız o sizinle beraberdir'' mealindeki âyetin hikmeti anlaşılır. ~
Sayfa 140 - Hermes Yayınları
. ''Biri geldi, 'Bana bir sır söyle' dedi. Cevap verdim: Ben sana sır söyleyemem. Ben sırrı öyle birisine söylerim ki onu kendi benliğinde değil, kendimi onun benliğinde göreyim. Kendi sırrımı kendime söylemiş olurum. Ama ben sende kendimi göremiyorum. Sende başkalarını görüyorum.'' .
Sayfa 137 - Hermes Yayınları
Hasan Sabbah ve gerçek dünya cenneti
* Gerçeğe yüz çeviren egemen sınıflarca beslenen tarihçilerin; hayal gücü yüksek romancıların yazdıkları gibi Hasan Sabbah, Şair Ömer Hayyam ve Selçuklu Başveziri Nizamülmülk aynı okulda okumamışlardır. Nizamülmülk, Hasan Sabbah'tan 34 yaş daha büyüktür. Hasan Sabbah; şiddet kullanmaksızın ele geçirdiği, üstelik ücretini ödediği Alamut Kalesi'nde vakit geçirmeden yenileme çalışmalarına başlamış, kale surlarını daha da güçlendirmiş, erzak ambarlarını ve su depolarını genişletmiştir. Yalnız kale ile ilgilenmekle kalmayıp Alamut Vadisi'nde yeni bir sulama sistemi kurarak tarımsal üretimi artırmış, vadiye pek çok meyve ağacı diktirmiştir. Böylece Sabbah gerçek bir dünya cenneti yaratmış, halkını refah içinde yaşatmıştır. Mal ve mülk hırsı, Kale-Kentlerinde söz konusu olmamıştır. Herkes çalışarak nafakasını sağlamış böylece kendine yeten bir toplum yaratılmıştır. Bu ülkücü düzen, sömürüyü öngören egemen güçlerin hiç de işine gelmemiştir. *
Sayfa 69 - Hermes Yayınları
. Batı dünyasında Hasan Sabbah'ı karalayan birçok yapıt bulunması, İsmaililiğin Templierler ile olan bağlantısının Katolik kilisesinde uyandırdığı alerjiye bağlanabilir. Batıda alerji yaratan bir diğer husus, Hasan Sabbah'ın kurduğu savunma örgütünün adıdır. O'nun yönetimindekiler için ''dinin özüne bağlı'' anlamına gelen ''Esasiyyun'' (İlkeciler) sözcüğünü kullandığı bilinmektedir. Bu sözcük, karşıtları tarafından uyuşturucu kullananlar anlamına gelen ''Haşhaşiler'' e dönüştürülmüştür. Kelime batılı dillere ise öldürücü, cana kıyıcı anlamında kullanılan ''Assasin'' olarak geçmiştir. .
Sayfa 41 - Hermes Yayınları
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.