Savaşınızın bir amacı varsa eğer - sizi bir şeylerden kurtarmak, masumiyetlerine inandığınız insanlar uğruna çabalamak gibi - sona erme umudu da vardır.
On yedi yaşındaydık, her şeye öfkeliydik; savaşın bittiği gerçeği karşısında ne yapacağımızı bilmiyorduk. Yıllarca savaş ve ondan önce de, savaşın eşiğinde upuzun bir bekleyiş. Anlamamız gerekmeyen bir çatışma -öfkeyle veryansın ettiğimiz, fikirlerimizi savunduğumuz, hiçbir yere gidemememizin, hiçbir sey yapamamamızın, hiç kimse olamamamızın bahanesi olarak benimsediğimiz çatışma- her şeyin merkezinde olagelmişti. Artık hayatlarımızın bir parçası olmaktan çıkmış koşullara göre seçimler yapmaya zorlanmıştık ve savaşı sahiplenmiştik, bedelini ödemeye dünden razı olduğumuz bir haktı bu.
Geçen senelerde olduğu gibi bu sene de yine mart ayında kadın yazarlarımızın kitaplarını okumayı planlıyorum. Sizler de elinizde bulunan kadın yazarların kitaplarını okuyarak farkındalığı arttırabilirseniz sevinirim.
Okuyabildiğim kadarıyla...
Gereksiz yere çok uzatıyor. Ne anlatıldığı belli değil, akıcı hiç değil. Birinin heyecan vermeyen günlüğünü okuyor gibisiniz. Yarım bıraktığım birkaç kitaptan biri oldu. Okumaya değer çok daha değerli kitaplar var.
Paralel iki ayrı şekilde ilerleyen hikayelerin nerede kesişeceğini merak ederek okudum. Kocası kayıplara karışan, oğulları babalarını ararken o gün hiç ortada gözükmeyen, kafasının içinde ölmüş kızıyla konuşan Nora'nın hikayesi akıp giderken bir taraftan, diğer taraftan uzun yollardan gelip Arizona'ya savrulan mezar hırsızının hikâyesine tanık oluyoruz.Ve bir yerde yollar kesişiyor...
Betimlemeler çok güçlü, o bozkırı her hücremde hissettim, kuraklık ve susuzluğu da hissederek ve boğazım kuruyarak okudum.
Bir de develerin hikayesi var ki asıl ilginç olan oydu bence.19. yy'da ABD'ye gelen develer ortaya bomba gibi düşüyor ve biz olanları hırsız çocuğun deveye anlattıklarından zamanda geri dönüşler ile öğreniyoruz.
Dönemini, ırkçılığı kuraklığı, Kızılderilileri, develer eşliğinde bize anlatmış, bozkırın kurak havasında debelenmemizi sağlamış.
Büyülü gerçekçiliğin izlerini de taşıyan metinde hem Nora'nın hem hırsız çocuğun ölüler ile konuştuğunu görüyoruz.
Farklı,enteresan, güçlü bir metindi. İnsanı tasvir ettiği atmosfere esir edecek tipten.
"Biz zaman yaraları vardır,bir de insan yaraları. İnsanlar bazen iyileşir,ama Zaman
iyileşmez. Bazen de tersi olur. Bazen de yaralar o kadar derindir ki iyileşmeleri mümkün değildir."