Semavi sanatkar Vulcanus (Hephaistos), Jupiter ve Juno'nun oğluydu. Doğuştan topaldı ve annesi onu gördüğünde öylesine hoşnutsuz olmuştu ki, gökyüzünden fırlatıp atmıştı. Diğer anlatılar ise Jupiter'in, Juno ile aralarında geçen bir tartışma da annesinin tarafını tuttuğu için Vulcanus'u gökten aşağı attığını söyler. Bu anlatı Vulcanus'un topallığının nedenini bu düşüş olarak gösterir. Düşüşü gün boyu sürmüş ve o günden sonra onun için kutsal kabul edilen Lemnos Adası'nda son bulmuştu. Milton, Yitik Cennet'in 1. kitabında bu hikayeden şöyle söz eder:
...
Sabahtan Öğleye dek düştü,
öğleden de çiyle kaplı akşamına
Bir yaz gününün ve batan güneşle
Düştü zirvesinden göğün, bir yıldız gibi tıpkı,
Ege adası Lemnos'a.
Savaş tanrısı Mars (Ares), Jupiter ve Juno'nun oğluydu.
Satarnus'un tahttan indirilmesi ile Jupiter ve erkek kardeşleri Neptunus (Poseidon) ile Pluton (Dis) onun idaresindeki bölgeleri paylaştılar. Jupiter'e gök, Neptunus'a Okeanos, Pluton'a ise ölüler diyarı düştü. Yeryüzü ve Olympos ortak mülk olarak kabul edildi. Tanrıların ve insanların kralı ise Jupiter oldu. Silahı yıl dırımdı ve Vulcanus'un onun için yaptığı, Aegis denilen bir de kalkanı vardı. Gözde kuşu kartaldı. Yıldırımlarını da kartal taşırdı.
Juno (Hera) ise Jupiter'in karısı ve tanrıların da kraliçesiydi. Gökkuşağı tanrı çası İris onun yardımcısı ve ulağıydı. Gözde kuşu ise tavus kuşuydu.
Odin'in ismi Woden diye okunur, haftanın dördüncü günü olan çarşambanın İngilizce karşılığı olan Wednesday, Odin's day'den gelir.
Yıldırım tanrısı Thor Odin'in en büyük oğludur ve hem tanrıların hem de insanların en güçlüsüdür. Çok kıymetli üç nesneye sahiptir. Bunlardan biri çekicidir. Çekiç fırlatıldığında kendi kendine Thor'un eline geri döner. Sahip olduğu ikinci olağanüstü nesne kuvvet kemeridir. Bu kemeri takar takmaz tanrısal gücü ikiye katlanır. Üçüncü kıymetli nesnesi ise, çekicini etkili olarak kullanması gerektiğinde giydiği demir eldivenlerdir. Perşembenin İngilizce karşılığı olan Thursday sözcüğü Thor's day'den gelir.
Okuduğunuz kitaplarda mitolojik göndermeleri her daim görmüşsünüzdür. Kişisel merakın yanında bir gereklilik haline geliyor ister istemez. Bu kitap da mitolojiyi olabildiğince açık seçik anlatmış. Okurken hiç zorlanmadım, gerek kitap düzeni gerek diliyle okuyucuyu içerde tutuyor. Içeriğindeki hikayelerin ise parça parça, bölümler halinde anlatılması okumayı ciddi anlamda kolaylaştırıp, eğlenceli hale getiriyor. Kitabın başlığı Yunan ve Roma mitolojisi ama içeriğinde Doğu mitolojisi, Kuzey mitolojisi, mitolojinin kökeni, mitoloji ozanları, Pythagoras ve Mısır tanrıları da işlenmiş. Son bölümünde ise benim çok sevdiğim, İngiliz edebiyatının başlıca eseri "Beowulf'a" yer verilmiş olması kalbimi fethetti desem yeridir. Sadece mitolojik öğelerden veya hikayelerden değil çok önemli şair ve şiirlerden de alıntılar var elbette. Mitolojiye ilgi duyanlar için gayet ideal bir kitap.
Özellikle Arthur hikayesi çok güzeldi. Yunan mitlerine bir kat daha bu kitapla ısındım. Çok detaylı olmasına karşın çok ince hikayelere de yer vermiş ustaca yazılmış bir eserdir. Mitolojiyi seven ya da ilgilenen herkes okumalıdır.
Özellikle edebiyat-sevenlerin açısından mitolojiye kuş bakışıyla göz atmak isteyenler için çok değerli bir kitap. Bullfinch bu açıdan hedefinini onikiden vurmuş bir yapıt.