Ziya Gökalp

Türkçülüğün Esasları yazarı
Yazar
Derleyen
8.4/10
3.006 Kişi
16bin
Okunma
1.673
Beğeni
59,6bin
Görüntülenme

Ziya Gökalp Gönderileri

Ziya Gökalp kitaplarını, Ziya Gökalp sözleri ve alıntılarını, Ziya Gökalp yazarlarını, Ziya Gökalp yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Turan
Vatan ne Türkiye'dir Türklere ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan...
Kızılelma
Kızılelma
Ziya Gökalp
Ziya Gökalp
Fikirleri hislerine uymayan ve dayanmayan bir adam ruhen hastadır.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Kan lekesi, ancak kanla yıkanır. Fakat kimin kanıyla? Doğrudan doğruya katilin mi? Hayır!
Sayfa 124Kitabı okudu
175 syf.
·
Puan vermedi
Ziya GÖKALP, Osmanlı’nın son sancılı dönemlerinde yaşamış ve sosyolojiyi bu dönemlerde bir çare olarak kullanmıştır.Bir milliyetçi olarak ifade etmeliyim ki kitabı hiç beğenmedim.Sürekli Osmanlı’yı, Acem Türklerini ve Arapları eleştirmektedir. Sanki 600 sene Osmanlı’nın içinde hiç Türk kültürü yaşamamış, sadece bu dönem içerisinde kültürümüz acemlerin ve Arapların elindeymiş gibi nakşedilmiş.Cumhuriyetin ilk yıllarında yazıldığı için batılılaşma sevdası var kaleminde. Sürekli batıyı Avrupa’yı övme, Osmanlı’yı cahil görme, sözde Türklüğü öne çıkarma, lakin 600 sene bulunmayan kültür işe betimleme.Namazın, Kuran’ın Türkçe okunmasını savunma. Siz tarihinizi unutun sizin tarihiniz taa Mete’ ye dayanır. Hunlardansınız. Bizim cumhuriyetten önce ne kültürümüz ne alfabemiz ne de yaşam tarzımız varmış. Ben hiç beğenmedim. İncelemeyi okuyan arkadaşlara da bu kitabı kesinlikle tavsiye etmem. Gereksiz zaman kaybı. Dönemin siyasetine yandaş tavır dışında başka bir şey görmedim. Avrupa’dan aldığın eksik alfabe ile medeniye kavuşamazsın. Geçmişini de tarihini de silemezsin…. Keyifsiz okumalar….
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün EsaslarıZiya Gökalp · Ema Kitap · 20176,1bin okunma
Bir eski atalar sözü bize şöyle diyor: ''İşini bil, aşını bil, eşini bil!'' Bu düstura (genel kurala) nazire (benzetme) yaparak, sosyoloji de bize böyle hitap edebilir: ''Milletini tanı, ümmetini tanı, medeniyetini tanı!''
Demek ki, yalnız bir tek kelime, mukaddes ve mübarek Türk kelimesidir ki, bu hercümerç (darmadağınıklık) içinde doğru yolu görmemize sebep oldu.
Reklam
Bir medeniyet ancak millî bir harsa aşılanırsa, ahenkdar bir vahdet (birlik) halini alır.
Çünkü Atilla da bir ilhan, yani cihân sulhunu temine çalışan bir mücedditti. Avrupalılar, Atilla'nın Tanrı kutu ünvânını Allah'ın belası sûretinde tercüme etmekle tarihî bir günah işlemişlerdir.
Eski Türk dininde, Türk Tanrısı sulh (barış) ve müsâlemet (barışıklık) ilâhı idi.Türk dininin mahiyetini gösteren il kelimesi sulh manâsında idi (Mahmud-ı Kâşgarî). İlci, sulhçu demek olduğu gibi, ilhan, sulh hakanı demekti. Türk ilhanları, Mançurya'dan Macaristan'a kadar daimî bir sulh vûcuda getiren sulhperest mücedditlerden (öncülerden) başka bir şey değildiler. En eski Türk devletinin müessisi (kurucusu) olan Mete'nin yüksek ahlâkını, sulhperverliğini, emperyalizmden içtinabını (kaçınmasını) Yeni Mecmûa'da yazmıştım. Türk sulhperverliğinin müessisi Mete'dir.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.