Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim KarakoçAkıl Karaya Vurdu yazarı
Yazar
8.9/10
1.227 Kişi
7,1bin
Okunma
3.009
Beğeni
128bin
Görüntülenme

En Eski Abdurrahim Karakoç Gönderileri

En Eski Abdurrahim Karakoç kitaplarını, en eski Abdurrahim Karakoç sözleri ve alıntılarını, en eski Abdurrahim Karakoç yazarlarını, en eski Abdurrahim Karakoç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe Toprak mı vefalı, yürek mi bilmiyorum....
Sayfa 11
Gerçeğin hayâlden en bariz farkı Uzağa atarsın, yakına düşer... Öyle günler, öyle simalar var ki Unutmak istersin, aklına düşer
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
1997 yılında Ocak Yayınlarının bastığı kitabın genişletilmiş baskısını görüyoruz burada. İçinde meşhur "Mihriban" şiirinin de olduğu kitap. Karakoç, gerçek bir hece ölçüsü ve halk edebiyatı üstadıdır; rahmetle anıyorum bir kere daha... Bu arada Mihriban'la ilgili bir şeyler yazmamak olmaz. Bana göre Mihriban, tam da bu toprakların türküsüdür. Çünkü her şeyden evvel yerlidir, yani türküdür. Sonra şairi Abdurrahim Karakoç ve bestecisi Musa Eroğlu bilinmesine rağmen adeta anonimleşmiş ve halka mal olmuştur. Şairi sağ gelenekten gelen, milliyetçi dindar kimliğe sahip, söz ustası bir kalemken bestecisi ise sol kökenli, Alevi kültürüne aşina, bir saz ustasıdır. Dili duru bir Türkçe, hatta adeta nağmesi bile Türkçedir. Yani sanki ayrı şeylermiş gibi görünen kavramlar bu türküde bir aradaydılar; kardeştiler ve eğer ikisinden birisi olmasa böyle bir türkü de olmayacaktır. Üstelik türkünün konusu bir aşk hikayesidir; sevmek üzerinedir. İşte tam da bu sebeplerden dolayı Mihriban bizim ihtiyacımız olan şeylerin karşılığıdır. Ve aradan bin yıl geçse bile Türk milleti var oldukça okunup, söylenecek bir türküdür.
Dosta Doğru
Dosta DoğruAbdurrahim Karakoç · Kadim Yayınları · 20181,047 okunma
Anadolu Sevgisi Sen bizim dağları bilmezsin gülüm, Hele boz dumanlar çekilsin de gör. Her haftası bayram, her günü düğün, Hele yaylalara çıkılsın da gör. Bilmezsin ovalar nasıldır bizde; Kağnılar yollarda, yoncalar dizde... Saydıklarım damla değil denizde, Hele bir ekinler ekilsin de gör. Görmedin sen bizim mavi suları, Karlar eriyince kırar yuları... Köpük olur beyaz, sel olur sarı; Hele taştan taşa dökülsün de gör. Sen bizim köyleri görmedin ki hiç, Yolları toz, çamur, evleri kerpiç. O kirli kabukta, o en temiz iç; Hele bir yakından bakılsın da gör. Anlamaz, bilmezsin sen bizim halkı, Sevgiyi bulasın, yakına gel ki... Kalıplar gerçeği göstermez belki Gönül perdeleri sökülsün de gör.
119 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı ilk elime aldığım zaman köşe yazılarından derlenmiş yazılar okuyacağımı düşünmüştüm. Kitabı okumaya başladığım zaman yanıldığımı anladım. Dağda çobanlık yapan bir köylü ile karşılıklı yazılan mektuplara yer veriliyordu. Okudukça insanımızın erdemliliğine tanık oldum. Özellikle çobanın Abdurrahİm Karokoç'a gönderdiği mektuplar beni çok şaşırttı. Kitaptan alıntılar paylaşmak isterdim ama okuması için bir arkadaşıma vermiştim, kime verdiğimi hatırlamıyorum. Yeniden kütüphaneme eklersem alıntılar paylaşırım.
Çobandan Mektuplar
Çobandan MektuplarAbdurrahim Karakoç · Tema Yayınları · 199787 okunma
Eştikçe iş çıkar işin içinde; Gençliği hasret yer sevda göçünde Bilmez misin, dört mevsimin üçünde Kar olur yaylalar, ela gözlü yâr .
Reklam
Kaç gönül takılı kalmış telinde, Dalgalanır omuzunda, belinde... Bazen ak gerdanda, bazen alında Yayladan yaylaya gezer saçları.
Varsın bitmesin geceler Düşümüz yok ki korkalım. Dört mevsim yanar bağrımız Kışımız yok ki korkalım.
Her ne ise... Şair, suların akışından şiiri yakalar. Çiçeklerin kokusundan şiiri yakalar. Ceylanın bakışından şiir üretir. Kınalı kekliğin nakışından şiire renk katar. Yalnız bunlar mı ki?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.