Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.32
En Beğenilen Ali Hazelwood Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Ali Hazelwood sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ali Hazelwood kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
#kitapyorumu
5/5 ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
10/10 ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
I’m going to kill you,” he gritted out, little more than a growl. “If you say another word about the woman I love, if you look at her, if you even think about her - I’m going to fucking kill you.”
DR FUCKING ADAM CARLSEN!
Kitabı o kadar sevdim ki…
Dün geceden beri nasıl bir yorum
Bir kez daha anladım ki ne kadar romcom sevsem de Ali'nin tarzı pek bana göre değil. Çünkü Ali klasiği olmuş gibi sanki akademik açıdan başarılı ve sürekli bu başarının getirdiği zorluklardan yakınan kadın karekter ve sadece Yunan heykeli görünümünü bildiğimiz, sonlara doğru ah nasıl da pamuk kalpli dediğimiz erkek karakter..
Kitap The STEMinist Novellas serisinin 2. kitabıymış ve kitabı bitirdikten sonra bunu farketmem -_-
Konusundan bahsedecek olursam Sadie ve Erik bir asansörde mahsur kalır ve aralarında bilmediğimiz bir sebepten ötürü husumet var. Kitapta da günümüz ve 3 hafta önce nasıl tanıştıkları ve ne oldu da araları bozuldu onu okuyoruz. Sadie batil inançları olan birisi ve sunum gününün hep aynı yerden aldığı kruvasanı almazsa kötü geçeceğine inanıyor. Son kalan kruvasanı alan Erik de Sadie'nin ne kadar istekli olduğunu görüp ona veriyor ve böylece tanışıyorlar. Kitap kısa olduğu için olaylar da çok hızlı ilerledi ama 24 saat içinde olması bana saçma geldi. Sadie'nin davranışları da garipti sözde sadece 1 kez 10 yıllık bir ilişkisi olmuş ama bi kaç dakika önce tanıdığı insan için düşünceleri, 1 günde güvenip bağlanması.. Yine de kısa olduğu için hızlıca okunur ama çokta beklentiyi yüksek tutmayın derim. · ⋆
Aynı Çatı Altında daha uzun olsaymış eğer yılımın favorisi olurmuş net söylüyorum. Fakat şu an tatlı, çıtır çerez tadında bir kitabı okudum ve bitti gibi hissediyorum. Kitap, aynı evde yaşamaya zorlanan karakterlerimizin önce birbirlerine karşı nefreti -daha doğrusu erkek karakterin nefreti- sonra dost olmaları ve ardından da aşklarını konu alıyor. Bazı yerler o kadar güzel ki çok tatlı buldum. AMA neden bu kadar kısa? Hikâyenin içine bile tam giremedim. Oysaki kitabın konusundan 400 sayfalık bir şeyler rahat çıkarmış yani. Neyse okuduğuma asla pişman değilim, sadece daha fazla olmasını gerçekten isterdim diyerek yorumumu sonlandırıyorum. Çıtır çerez kitap arıyorum diyen arkadaşlarım bir şans verebilir.
Kitabı akademi camiası yüzünden bunaldığım bi dönemde kafa dağıtmak için başlamıştım ama dertlerime dert eklendi okurken. O yüzden normalde 1 güne bitireceğim kitabı 1 haftadır can çekişerek okudum. Kitabın akademi camiasının acımasızlığı, zorluğuyla da bu kadar iç içe olması diğer konulara odaklanamamamı sağladı ve beklentimi karşılamadı açıkcası. Okumak için yanlış bi zaman seçmiş olduğum için de olabilir ama bana olay örgüsü açısından da yavaş ve klişe geldi.
Aşk, Teorik Olarak
Herkese merhaba,
Aşk, Teroik olarak değil; aşk, teoril olarak bu karakterde olmaması gerekmektedir. Bakın bu yazarın her çıkardığı kitabını beğenmek zorunda değilsiniz. Zorlama olarak beğenilmiş gibi, popüler dünyanın kölesi olmamalıyız. Bu kitap asla sevilcek bir kitap, övülecek bir kitap asla değil. Yazar ; kız karakterlerini güya kendi
Ben şu anki yaşadığım ve kitap boyunca hissettiğim duyguları size nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Çok duygulandım, çok mutlu oldum, çok güldüm (teşekkürler Malcolm asfgjs), çok hüzünlendim, ağladım, kahkaha attım, utandım.. Bu kitap bana kısacası çok şey yaşattı. Kitabı okumak için kaç kez elime aldığımı inanın ki hatırlamıyorum ama bir türlü başlayamadım, olmadı yani. Dün kendime verdiğim bir gaz ile başladım vee HAYATIMDA OKUDUĞUM EN AKICI KİTAPTI!!! Yaa aşırı güzeldi aşırrıı. Şimdi insanların duygularını tam olarak anlayabiliyorum. Karakterlerin hepsine bayıldım biri hariç, adi pislik. Neyse sevgili Anh'im, tavşanlar gibi sevişen Malcolm'uum, Kalamata Olive'im, kamyonet itebilen Adam'ım, dost gibi dost Holden'ım ♡ hepsi ailem gibi oldular ve hayalimdeki o huzurlu mutlu yere onlarda katıldı. İyi kii okumuşum, iyi kii onları tanımışım. Harcadığım her anıma değdi. Klişeler yok mu var tabiki tatsız bir tanışma, yalanlar, ihanetler vs ama romantik komedi okumakta istiyorsanız birazcık bunlara katlanılması gerektiğine düşünüyorum. Açıkçası ben kitabı okurken aşırı zevk aldım. Herkese tavsiye ediyorum ve olanları unutmamak bir süre kitap okumayı düşünmüyorum afsdsgsc. Bu arada reading slumptaysanız kesinlikle bu kitap ile okumalarınıza geri dönmenizi öneririm.
Kitabı okurken dinlediğim müzik: en sevdiğim kore yapımı olan Hwarang'ın soundtracki Dream-BOL4
Aklıma geliyor ağlayacağım gene gshdfssg. Çoook sevgilerim ve en derin saygılarımla...
Ocak ayı benim için şahane başladı. Resmen şimdiden iki kitap favorilerime girdi bile. Aşk Hipotezi uzun zamandır çıkmasını beklediğim bir kitaptı ve tek kelimeyle tüm beklentilerimi sonuna kadar karşılayan bir romantik komedi oldu.
Olive ve Adam’a adeta aşık oldum.
Olive bir doktora adayı. Pankreas kanserinin erken teşhis edilmesine dayalı bir
hala yazarın fanıyım ve hala ne yazsa okurum diyorum. bu da çıtır çerezdi fıstık gibiydi. karakterlerin ilişki dinamiği
°ilk buluşma(smutımsı kısım)
°4 sene hiç görüşmeme
°karşılaşma
°yine uzun bi süre görüşmeme
°karşılaşma+kızın adamdan nefret etmesi
°yine² uzun süre görüşmeme
°görüşme+ nefretin son bulması+mutlu son
şeklinde gibiydi.
yani birbirlerinden hoşlandılar tamam da ne ara bu kadar bağlandılar onu anlamadım. bana 3 gün anca görüştüler gibi geldi dksmd. adamın karakteri tatlu ve gerçeküstüydü (ilk tanışmalarında kahve içiyorlar, sonra 4 sene boyunca hic görüşmüyolar. 4 senenin sonunda karşılaştıklarında çocuk kızın ilk buluşmada içtiği kahveyi hatırlıyor)(karda, kışta, fırtınada, çok çetin şartlarda, kız kucağında uzun yol gidiyo -loveun gücü yhaa diyemicem-).. kızarması, ara ara ne söyleyeceğini bilememesi çuk tatluydu. utangaç bi süperkahraman gibiydi. ilk smutımsı kısmı, asıl smut sahnesinden daha çok sevdim (asıl olanda yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi abuk subuk terimler vardı bu seferki uzayla ilgiliydi cringelendim 1 tık jdmdk). AMA o ilk smutımsı sahne mis gibiydi takılı kaldım, hatırlayıp durdum. bir yaz boyunca-masa sahnesinden beri böyle olmamıştım. bu sahnede de masa vardı btw dkskd. kadına karşı nötrüm bi 'ben çok umursamazım oww özgüvenliyim müthisim' gibi geldi sonra 'beni tanıdıktan sonra sevmiceksin sıkılcaksın bırakıp gidiceksin' bıdıbıdısını yaptı ecük dengesizdi. anlatımı yine aynıydı, 2 3 diyalogta sesli güldüm şekerdi özlemişim ali ablamın kalemini dkdkd. çevirisi de güzeldi aktı sardı okunur
Her iki ana karakterimizde başarılı bilim insanlarıdır.
Bee Nasa'da çalışmayı, görev yapmayı çok istiyordur. Ve bir gün istediği bu fırsat ayağına gelir. Nasa dan teklif gelir ama tek bir pürüz vardır, o da Levi'dir. Üniversite döneminden beri Levi'nin ondan nefret ettiğini düşünüyordur, bunun nedenini hiçbir zaman bilemez. Hatta Levi'nin en yakın arkadaşıyla sevgili oluyor *nişanlanıyorlar birde* ve Levi, arkadaşını köşeye çekip daha iyi birisini bulabilirsin diyor.
Neyse işte onunla çalışmak istemesede hayalinin işi olduğu için kabul ediyor ve sevmediği birine katlanmayı kabulleniyor.
Ama ilerleyen bölümlerde aslında olayların farklı olduğunu ve birbirlerinden nefret etmedikleri ortaya çıkıyor.
