Bu kitap meme kanseri olan anne ile kızı arasında geçen notlaşmalardan oluşuyor. Annenin mesleği gereği birbirlerine pek zaman ayıramayan bu ilişki sayesinde kendi aile bağlarımızı sorgulayabiliriz. Merak ettiğim için aldığım bu kitap çok da beklediğim gibi çıktı diyemeyiz. Okurken ağladım diyen ünlü yazarlar falan varmış fakat ben ağlamadım. Sayfalarda çok fazla yazı olmadığı için kitabı bir saat içinde bitirebilirsiniz. İlk 100 sayfada hiç bir şey beklemeyin. Sadece basit ev işleri ve eylemler var. Sonlara doğru beni üzen birkaç yerler oldu. Daha da duygusallaştı ve asıl tadı o zaman almaya başladım. Sözün kısası bu kitap tat almaya yeni başladığınız sırada bitiyor. Ayrıca sonunda annenin sağlık durumu hakkında ne oldu bilemiyorum. Öldü mü kaldı mı hiçbir fikrim yok :)
Anne-kız birbirlerine notlar yazıyor. Anne bekar ve hastanedeki yoğun iş temposu sebebiyle olur olmadık vakitlerde bile çalışıyor. Claire ise 15 yaşının getirdiği heyecanlar ve maceralardan geri durmamak için elinden geleni yaparken annesine kanser teşhisi konmasıyla başta kabullenemiyor. Kanser ise o kadar hızlı ki...
Peki çıkarmamız gereken ders ne? Vaktimiz varken sevdiğimizi söylemek ve sahip çıkmak.
Üzücüydü...
Kitap, anne ve kızın buzdolabının kapısına bıraktıkları notlarla konuşmalarını anlatıyor.
Clarie 15 yaşında neşe dolu bir genç kız, annesi ise kendi ayakları üzerinde duran eşinden ayrılmış güçlü ve güzel bir kadın.
Bilmedikleri bir şey var zamanları daralıyor....
Annesi meme kanserine yakalanıyor ve notlar biraz daha umutsuzluğa, karanlığa gömülüyor.
Pişmanlıkların ve keşkelerin yüzümüze vurduğu bu kitaba bir şans verin derim.
Kısa notlardan oluştuğu için bir günde okuyup bitirdim belki siz daha kısa sürede okuyabilirsiniz.
İlk başlarda sıkıcı gibi görünse de bir yerden sonra akıp gitti farklı bir tarzdı.