Dünyayı olduğu gibi değil, olmasını istediğimiz gibi hayal ederiz. Farkında bile olmadan, yaşamımızın büyük bir parçasını varsayımsal dünyada geçiririz.
David Eagleman Yoksa bir düşüncenin devamının yenilenmiş şekli miydi.
İlk Görsel Paul Cezanne Ait
2. görsel El greco ail Beşinci mührün açılışı
3. görsel Picasso Les demoisellers d' Avingon
4. görsel Paul Gaugıin Nava Nava Fenua
En güçlü bağlar doğmamizi sağlayan insanlarla aramızdaki bağlardır... Kaç yıl geçerse geçsin , kaç tane ihanet olursa olsun, ailede ne kadar mutsuzluk olursa olsun önemli değil. Kendi irademiz pahasına olsa bile bağımız devam eder.
Öngörebilmek her ne kadar biz fanilerin çoğuna güven hissi verse de "beyin" heyecan arıyor, buluyor da, Zira tekrardan kaçınma, okumanın başında da anlatılan gibi kültürümüzün temeli. Örneğin; tarihin tekerrürden ibaret olmadığı, en fazla kafiye oluşturduğu tespiti keyifli idi. Sanıyorum ki yenilik mecburi.
Parçalama bölümünde ifade edilmiş: usta Picasso'nun şah eseri 'Guernica'. Bölümün anlatımına şık bir görsel uygunluk. (Sayfa 75)
Ve Shakespeare..
Ustaların ustası, çağların ötesi. Tüm eserlerini okuyan, birkaçını sahnede izleyen biri olarak herhangi bir türde yazılmış herhangi bir okumada ismiyle karşılaşmak sanki beni sarsıyor, heyecanlanıyorum. Aksi mümkün değil gibi. "Yaratıcı Tür" de beni en çok düşündüren gün gelir de; Shakespeare' in bize heyecan veren, güldüren, ürküten muhteşem karakterleri bir gün köhne gelmeye başlarsa. Bunların yerine klonlama, yapay zeka, sanal gerçeklik gibi mevzulara aşerersek. Ne olur? İyi ki hala Venedik Taciri, Hamlet, Fırtına, Macbeth, Othello çok kıymetli ve anlamlı. Yazar der ki;" Yaratıcı ürünler söz konusu olduğunda, ebedi dediğimiz şeylerin bile bir son kullanma tarihi vardır." Buna katılmıyorum, "ebedi" anlamını üzerinde taşır, Macbeth her zaman kendi sonunu kendi hazırlayacak ve tarih tekerrürden ibaret olmasa da hayatın kafiyesi bize gülümseyecek.
Zevk alarak okumadığım bir kitap oldu ne yazık ki. Yazarın okuduğum önceki kitabından çok keyif almıştım ama bu kitabı okurken biraz sıktı diyebilirim. Aslında özeleştiri yapmak gerekirse benim ilgimin olmadığı konular hakkında yazıldığı için de keyif almamış olabilirim o yüzden kitabı bağışlamaya karar verdim belki benden daha çok anlam çıkaracak birisine denk gelebilir. Umarım gelir...
Yaratıcı tür kitabıni kitapdunyamla beraber okuduk.kitaba başlamadan önce yaratıcı beyin belgeselini izleyerek kitabi ve yazarının anlatımını görmek istedim.acikcasi bilimsel terimlerin çok fazla olmasından korkmuştum ama belgeselde David Eagleman'in anlatımı o kadar güzeldi ki rahatladım.Kitap her insanın anlayabileceği bir seviyede ve görsellerle desteklenmiş (bilim kitabında olması gerektiği gibi). Yaratıcılığın beyinsel aşamaları, yaratıcı düşünme yapısını ve yaratıcılığın gelişmesi için gerekli olanları yazmış.
Betondan,robotlara,resimlerden,bestelere,asansorlerden, uçaklara hepsinin bir hikayesi var.
yaratici okul kısmı her okulda olması gereken bir eğitim.
Şair Goethe nin dediği gibi: çocuklarımıza bırakmayı umabilecegimiz yalnızca iki kalıcı miras vardır.bunlardan biri kökler diğeri de kanatlardir.(kitaptan alıntı)
Ben kitabı sevdim