Bir gün ayrılır gidersem bu diyarlardan, eminim çokça arayacağım bu içten sevgileri, tertemiz hisleri. Başka yerlerde bulamayacağımı bilip, hüzünlenip burada bırakacağım yüreğimin yarısını...
Üst üste sıkışık ve daracık doluşturuldukları gemi mahzenleri, onları beyaz efendiye hizmet edecekleri bilmedikleri yeni mekanlara taşırken, geride kalan o kırık kalpleri zaman acaba unutabilir mi?
İnsanlık tarihinin bu kara lekesi bir gün acaba affedebilir mi?
Geride bırakılan binlerce kırık kalp, acı ve gözyaşıyla şekillenmiş bir mazi bugün özgür siyahların hafızalarından acaba silinir mi?
Rotamız Alem-i İslam isimli kitabından alınarak tüm okurların yararlanabilmesi için paylaşılmıştır.]
> İbn Battuta Seyahatnamesi, Ebu Abdullah Muhammed İbn Battuta Tanci
> Endülüs'ten Kutsal Topraklara,
İnsanlığın doğduğu yer; Doğu Afrika'nın sahil ülkesi Tanzanya. Afrika'nın en geniş yüzölçümüne sahip.
Halk'ın Afrika'nın çatısı diye isimlendirdiği Afrika'nın en yüksek dağı; Kilimanjaro dağı da orada.
Bu topraklarda muhabbetin simgesi; kağıttan beyaz kalpler.
Tanzanya resmi başkenti; Dodoma. Resmiyetini 1974'te kazanmış. Bu tarihe kadar
Yazarın “Afrika Menekşesi, Tanzanya” kitabında Tanzanyalı biriyle Türkiyede evlenip Tanzanyaya taşınması ve oradaki anılarını anlatmaktadır.
Kitap çok akıcı ve edebi bir dil ile yazılmış olup, yazarın ince edebiyatıyla Tanzanyanın yaşadığı hüzünlü tarihi, ülkenin hissettiği çaresizliği, gezdiği yerleri, gördüğü Tanzanyanın muhteşem mekanlarını, hissettiği duyguları kitaba nakşetmiş. Kitabı okurken o döneme gidiyor adeta yazara yaşadığı o hayatta eşlik ediyorsunuz. Kitabın sayfalarını çevirdikçe yazarın hislerini hissediyor adeta onunla geziyor, ülkeyi görüyor gibisiniz.
Kitaptan alıntı :⬇️
Köleliğin, sömürgeciliğin, ırkçılığın ve yoksulluğun acısıyla savrulan insanların sesleri ve sessizlikler, isyanları ve sırlarıyla yüzyüze gelirken onların hayatlarını izliyor, kültürlerinin ayrılmaz bir parçası olan müzik ve şarkılarını anlamaya çalışıyorum.
Bir yandan efendilerin ve kölelerin tarihiyle buluşurken, diğer yanda bizim yaşadığımız bir dünyayı yaşamaya gayret eden, dua ve ümidi olan mülayim insanların hayatlarını gözlemliyorum...