Pakdil'i ifade edecek bir yığın kavram ve kelime bulmak mümkündür. Kelimelerden ilki belki de en uygun olanı 'Çelik Adam'dır. Söz konusu ifade, Pakdil'in kendisi tarafından kullanılmıştır. "Çelik Adam; kahramanın adı, bakalım nereye kadar gidecek?" sorusunu kendisine sormuştur Pakdil. 'Çelik Adam'lık yolda yürürken yürüyüşün ahengini bozacak, tökezletecek, herhangi bir şekilde çıkarılacak her türlü engeli umursamadan yürümeye devam etmek demektir. Yürüyüşte tek başına kalınsa bile öylece devam etmek ve bu yürüyüş sırasında "yeryüzünün halinden devamlı müteessir olmakla görevlendirilmiş" gibi düşünmektir.
Pakdil İslâm dünyasının başına gelenlerin baş sorumlusu olarak Batı'yı görür. Müslüman âleminin Batıyla iyi ilişkiler kurmak uğruna batmadığı pislik kalmamıştır. Ama düğüm Türkiye'dedir. En büyük düğüm bu ülkede atılmıştır. Türkiye'de atılan bu kördüğümü çözmek değil, kesip atmak gereklidir. Uyanış Türkiye'den başlayacaktır. Çünkü ilk düşüş Türkiye'den başlamıştır. Tıpkı ülkeler de insanlar gibi düştükleri yerden kalkacaktır.
Batı dedikleri kapı çökmüş ve görünmüştür çöplük.
Hayıflanır yönümüzün böyle çökmüş bir istikamete doğru olmasına. Çünkü ulusumuzun istikameti yüzyıllardır Mekke'yi göstermektedir. Nasıl yönümüz hep burası olur? İnsanda birazcık yurt sevgisi kalsa, insan birazcık korumuş olsa uygarlığının sıcaklığını çevirir kendi başını kendi uygarlık değerlerine. Bu denli mi yüreğimiz yabancılaştı uygarlığımıza? Kim çaldı yüreğimizi ve onun yerine başka bir organ koydu?