Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atilla Oral

Atilla OralAtatürk'ün Sansürlenen Mektubu yazarı
Yazar
8.4/10
25 Kişi
88
Okunma
12
Beğeni
3.210
Görüntülenme

Hakkında

Atilla Oral (d. 3 Kasım 1962, Karamürsel) Türk tarihçi ve yazar. 1962 yılında Kocaeli ili Karamürsel ilçesinde doğdu. 93 Harbi sonrasında Karamürsel’de iskan edilen Saraybosna göçmeni aileye mensuptur. İlk ve orta öğrenimini Kocaeli ili Hereke beldesinde, lise öğrenimini ise İzmit’te tamamladı. İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden mezun oldu. Askerlik görevini Ankara’da, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda asteğmen olarak yaptı. Evli ve iki çocuk babasıdır. Serbest araştırmacı ve yazardır. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait eski fotoğraf koleksiyonu yapmaktadır. Kurucusu ve yöneticisi olduğu Demkar Yayınevi’nde yayıncılık faaliyetlerini sürdürmektedir. Osmanlı Devleti’nin son yılları, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet Dönemi, Atatürk Devrimleri ile ilgili çeşitli konular üzerinde belgelere dayanan araştırmaları mevcuttur. Türk ticaret ve sanayi tarihi ile ilgili araştırmaları çeşitli gazete ve dergilerde makale olarak yayınladı. Özgür Kocaeli Gazetesi’nde yayımlanmış çok sayıda makalesi bulunmaktadır.
Unvan:
Türk Tarihçi, Yazar
Doğum:
Karamürsel, Türkiye, 3 Kasım 1962
Ölüm:
13 Kasım 2021

Okurlar

12 okur beğendi.
88 okur okudu.
4 okur okuyor.
132 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
. Mustafa Kemal Paşa Vahdettin’in firarını nasıl yorumladı? Mustafa Kemal Paşa anlatıyor: “Soydan geçme yönteminin sonucu olarak büyük bir makam, tantanalı bir unvan kazanabilmiş bir alçağın, onuru çok yüksek, soylu bir milleti nasıl utanılacak bir duruma düşürebileceği, o zaman, daha doğru anlaşılır. ...Biz, Türkler, bütün tarihimiz boyunca özgürlük ve bağımsızlığa bayrak olmuş bir milletiz. Değersiz hayatlarını iki buçuk gün daha, alçakça sürükleyebilmek için, her türlü horlanmayı sakıncasız bulan halifeler oyununu da sahneden kaldırabildiğimizi gösterdik. Böylece devletlerin, milletlerin, birbirileriyle olan ilişkilerinde kişilerin, özellikle kendi devlet ve milletin zararına da olsa, kişisel durumlarından ve canlarından başka bir şey düşünemeyecek aşağılık kişilerin önemi olamayacağı yolundaki bilinen gerçeği bir daha doğruladık."* *Atatürk, Mustafa Kemal, Nutuk .
Sayfa 277Kitabı okudu
. Sevr Antlaşması için, Sevr Porselen Fabrikası’nda özel olarak üretilen mürekkep hokkası 10 Ağustos 1920 tarihinde Osmanlı Devleti’nin temsilcileri tarafından imzalanan antlaşma sırasında kullanıldı. Ancak Kuva-yı Milliye Sevr hokkasından çıkan mürekkebin kurumasına izin vermedi. Anadolu’da yükselen milli hareket muzaffer oldu. Mehmetçik Sevr paçavrasını yırtıp attı. Sevr’in hokkasını da, hokkabazını da tarihe gömdü. .
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
. Mustafa Kemal, güç kazanmak ve Müttefik Kuvvetlerin yetkisini azaltmak düşüncesiyle, Refet Paşa ile birlikte İstanbul’a çok zorlu adamlarını göndermişti. Bunca yıldan sonra, gerek Fransız, gerek İtalyanların bütünüyle Türklerin yanında olduklarını, 1918 Ateşkesi’nden sonra Müttefiklere emanet edilen cephane ve silahların Fransız ve İtalyanlarca Türklere bırakıldığını ve bu silahların Mustafa Kemal’in oluşturduğu ordunun çekirdeğini oluşturduğunu söylemenin artık bir sakıncası yok. .
Milli Marşlar Yasaktı, Özellikle İzmir Marşı Yasak!
. [Damat Ferit] Sadareti zamanında Maarif Nazırı olan Rumbeyoğlu Fahrettin’e verdirdiği bir emirde, mekteplerimizde milli şarkıların söylenmesini bile yasaklamıştı! “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” diye başlayan marş; “Yaşa, Mustafa Kemal Paşa, Yaşa” cümlesiyle bitiyordu. İstanbul’da bu marşı söylemek çok sakıncalıydı. Uluorta her yerde söylenmiyordu. Buna rağmen İzmir Marşı ve marşın sonundaki cümle herkesçe biliniyordu. .
Sayfa 167Kitabı okudu
. İngilizler hainlikleri nispetinde korkak olduklarından kuvveti ve müdafaa ihtimali en az olan bir karakolumuzu seçmişlerdi. Sabaha karşı bütün İstanbul uyurken bir İngiliz müfrezesi Şehzadebaşı’nın bir tarafına sıkışmış olan bu küçük karakolu bastı. İngiliz neferleri, büyük bir kısmı silâhsız erlerden oluşan mızıka erlerinin yarısını alçakça yataklarında süngülediler. Ve süngüleyemediklerini yataklarından çırılçıplak kaldırıp sokağa çıkararak orada alçakça kurşuna dizdiler. ...Ey Türk ve Müslüman bu cinayeti unutma! Kardeşlerini yataklarında alçakça boğazlayan İngilizlere karşı kalbinde silinmez bir kin ve düşmanlık, sönmez bir intikam ateşi yansın! Ey Türk ve Müslüman bu cinayeti unutmak ve affetmenin de bir cinayet olduğunu unutma!* *“İngilizlerin hiçbir Türk’ün ebediyen unutmayacağı menfur alçaklığı!“ Bkz: Tevhid-i Efkâr gazetesi, 5 Ekim 1923 s.1 .
Atatürk'ün Sansürlenen Mektubu
Atatürk'ün Sansürlenen Mektubu
Kemalistlere kitap önerim Vol1. :) Mustafa Kemal'in 1931 yılında TTK'ye el yazısı ile yazdığı mektubu... Dine bakış açısı çok net görülüyor...

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
98 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Öncelikle bu belgeleri hiç çekinmeden paylaşan yazara çok teşekkür ederim. Sinan meydan gibi yalan dolan tarihçiler , İlber Ortaylı gibi sürekli orada bir talihsizlik oldu gibi konuyu anlatmadan kaçamak cevaplar verenler bu mektup ortaya çıkınca sesi çıkmazlar. Yazdıkları yazılar çöp oluyor. Düşünsenize 450 sayfa Atatürk hakkında kitap
Atatürk'ün Sansürlenen Mektubu
Atatürk'ün Sansürlenen MektubuAtilla Oral · Demkar Yayınevi · 201162 okunma
98 syf.
10/10 puan verdi
Yılkarca aslı TTK tarafından saklanan mektubun (Uluğ İğdemir e gönderilen orjinal kopyasi birkaç sahafın dikkatleri ile açık artırmaya sunulmusken), Atatürk'e ait mektubun orjinal kopyası da bu belgelerin içinde gizliydi. Atatürk 16/17.08.1931 Tarihli kendi el yazmasiyla Yalova'da TTK'nin hazırlayacağı ders kitaplarını kastederek yazdigi bu mektubunda, yer yer sert sözler sarfetse de kendine özgü hoşgörüsü ve zarif üslubuyla da gönül kırmamaya çalışmış olduğu görülüyor. Kitaptaki şu tespit her şeyi o kadar güzel özetliyor ki: " Anlaşılan Atatürk'ün mektubunda yer alan düşünceler mektubu arşivinde bulunduran Türk Tarih Kurumu'nun bazı üyelerinin hoşuna gitmemişti. Bu nedenle olsa gerek mektubun sadece uygun buldukları birkaç kısa cümlesini yayınlamışlardı. Yani Türk Tarih Kurumu, Kurucusu Atatürk'ü insafsızca sansürlemişti." Ve bence bu durum maalesef bu tüm kurumlarımızda ve cumhuriyetimizde de mevcut olarak devam etmiştir.
Atatürk'ün Sansürlenen Mektubu
Atatürk'ün Sansürlenen MektubuAtilla Oral · Demkar Yayınevi · 201162 okunma
960 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fabrikatör Nuri Paşa
Tarihçi yazar Attila Oral’ın, tarihimizin önemli figürlerinden Kazım Karabekir’in kardeşi Nuri Killigil’in askeri, siyasi, bilimsel-teknik yönlerinin detaylı bir şekilde anlatıldığı bir araştırma kitabıdır. Nuri Killigil sadece araştırmacı tarihçiler tarafından değil, hepimizin tanıyıp bilmesi gereken bir kişiliktir. Son zamanlarda MEB İnkılap
Enver Paşa'nın Kardeşi Nuri Killigil
Enver Paşa'nın Kardeşi Nuri KilligilAtilla Oral · Demkar Yayınevi · 20168 okunma