İnsan da kırılmaktan, zayıf yerlerini göstermekten korkar. Yeni ve bilinmezlik içeren deneyimler, bizi yararlanmaya açık hale getirdiği için zorlayıcıdır. Ama kendimizi korumak için bu yeni alandan kaçınmak da bizi değişimden, gelişimden uzaklaştırır. Yaralarımızın fark edilmesi ve yeniden yara alabilmemiz ihtimaline rağmen, kırılma ihtimaline açık kalarak yeni bir deneyime başlamak cesaret gerektirir. Bu cesareti bulmak her zaman kolay değildir. Zorlayıcı hisler, uzaklaşma eğilimimizi arttırır.
Hayatta kısa veya uzun süreli, az ya da çok bizi zorlayan olaylar olur. Deniz çoğu zaman düz değildir. Dalga çıktığında kıyıdan olabildiğince uzak olmak, duygu ne kadar ağır olursa olsun önce o duyguyla kalabilmemizi sağlar. Duygu ile kalabilmek, duyguyu yönetebilmenin temel koşulu. Farklı yöntemlerle zihnimizi ve duygularımızı sakinleştirebilmek denizdeki seyir keyfimizi de arttırır.; kıyıya çarpmadan veya çıkmadan denizde kalmayı başarabildikçe yolculuk devam eder.