7.8/10
6 Kişi
44
Okunma
0
Beğeni
360
Görüntülenme

Hakkında

Dr. Ayşe GÜÇ, 2003 yılında Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden yüksek onur derecesi ile mezun oldu. Yüksek lisans eğitimine aynı üniversitenin Din Sosyoloji dalında devam etti. Feminist Söylemin İslamcı Kadın Yazarlar Üzerindeki Etkisi başlıklı tezi ile yüksek lisans derecesini 2007 yılında aldı. 2006-2008 yılları arasında Uludağ Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 2008 yılında Australian Catholic University’e yaptığı doktora başvurusu kabul edildi. Eğitim masraflarını karşılayan EIPRS bursunun yanı sıra yılda sadece bir uluslararası öğrenciye verilen ACUPA bursunu kazandı.Türkiye’de başladığı doktora eğitimini bırakarak çalışmalarına yurt dışında devam etti. Doktora çalışmasında, Mardin’de yaşan grupların ilişkilerine odaklanarak kültürel bağlanma konusunu inceleyen Güç, bu çalışması için 2009 ve 2010 yıllarında kısa süreli, 2011 yılında ise uzun süreli olmak üzere üç alan çalışması yaptı. Yine Mardin'de doktora sonrası çalışmaları bağlamında ulus-aşırı göçün etkilerini incelemek üzere 2017 ve 2018 yıllarında alana çıktı. Güç, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ve Kassel Üniversitesi ICDD’de lisans ve yüksek lisans seviyelerinde ders verdi. 2014 yılının Ağustos ayından bu yana Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde tam zamanlı çalışmaktadır. Ayrıca, Kasım 2015-Nisan 2016 tarihleri arasında Max Planck Institute for the Study of Religious and Ethnic Diversity’de misafir araştırmacı ve Kassel Üniversitesi ICDD'de misafir öğretim üyesi olarak çalışmıştır. Ayşe Güç doktora ve sonrasındaki araştırmalarında Mardin'deki etnik-dini gruplar arası ilişkiler ile göç olgusu ve mekan algısına odaklanmıştır. Araştırma ilgi alanları arasında sosyo-kültürel sınırlar, kültürel önyargı, mekanın yeniden inşası, göç ve uluslararasılık, İslamcı feminist söylem gibi konular yer almaktadır. Güç, çalışmaları ile ilgili ulusal/uluslararası konferanslarda sunumlar ve ulusal/uluslararası hakemli dergilerde yayınlar yapmıştır.
Unvan:
Dr. Öğr. Üyesi

Okurlar

44 okur okudu.
2 okur okuyor.
12 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Batı medeniyeti içerisindeki kadınların tecrübesi tüm kadınların tecrübelerinin bir yansıması gibi kabul edilmiştir. Dolayısı ile tıpkı beyaz adamın kurtarıcı misyonuna benzer şekilde beyaz kadının da diğer kadınlara yol göstericilik ve onları ezildikleri yapılardan kurtarma misyonu olduğu fikri hakim olagelmiştir.
Bir Müslümanın ontolojik duruşu meselelere yaklaşımında belirgin hale gelmektedir. Zira yatay düzlemdeki ilişkilerini ve meselelere bakışını şekillendiren temel ilke dikey düzlemde Yaratıcı ile kurduğu ilişkidir.
Reklam
Batılı feministler kendilerini araştırmalarının gerçek nesnesi olarak tanımlarken Üçüncü Dünyalı kadını araştırma nesnesine dönüştürmektedir. Feminist teoride doğulu, bilhassa Müslüman kadınlar, batılı feministlerin yol göstermesine ihtiyaç duyan güçsüz bireyler olarak resmedilmektedir.
Dünya Savaşları devam ederken etkisini yitiren feminist düşüncenin 1960lı yıllarda yeniden canlanışında devletin kadına araçsal bakış açısı etkili olmuştur. Bu süreçte kadınlar devletin işgücüne ihtiyaç duyduğunda kendilerinden yararlandığını, diğer zamanlarda ise evlerinde oturmalarını istediğini farketmiştir.
Müslüman kadının haklarını "ötekine" anlatmaya ve savunmaya devam etmek yerine reel hayatta kadına karşı önyargılı tutumları, bireysel hakların uygulamasını engelleyen durumları ve bu hakların neden genişletilemediğini tartışmaya açmak daha yapıcı olacaktır.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
serinin 16. kitabı. yavaş yavaş sona doğru yaklaştıkça sorunların ve konuların da günümüzdeki meseleler olduğu dikkat çekiyor. Günümüzde kadın ile ilgili olan durum hep bir tartışmalı haldedir. bunun için öncelikle kadın nedir? Açıklaması yapılarak başlamak gerekiyor. Kadın kimdir değil, kadın nedir? sorusu gerçekten önemlidir. Erkekler kadın
Bir Müslüman Kadın Sorunu ve Feminizm’e Nasıl Bakmalı?
Bir Müslüman Kadın Sorunu ve Feminizm’e Nasıl Bakmalı?Ayşe Güç · Beyan Yayınları · 202144 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
16 -Bir Müslüman Kadın Sorunu Ve Feminizm'e Nasıl Bakmalı? ️ Ayşe Güç Esselamu Aleyküm. ️Kamusal hayatta görünür olma konusu oldukça tartışmalı bir alandır. Müslüman kadın içinde yaşadığı toplumlarda görünür değil midir? ️Toplumsal hayata katılımla ilgili olan başörtüsü ve tesettür bu tartışmalarda tersten okunmakta, kadının görünürlüğünü engelleyen enstrümanlara dönüştürülmektedir. ️Bu eserde feminizm konularındaki kafa karışıklığı üzerinde durulmaktadır. Feminizm nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır? İslamcı Feminist söylemleri gibi bir çok konu hakkında açıklamalar yapılmıştır. Feminist kelimesi, Fransızcadan kültürümüze girmiş ve aşama aşama feminist söylemler ortaya çıkmıştır. Kadının evlilik kurumu aracılığıyla ezildiğini/sömürüldüğünü varsayan radikal feministler evlilik kurumunu reddetmişlerdir. Bu görüşü de kadının baskı altında aldığını iddia etmektedirler. Böyle bir bakış açısı içerisinde kalan ve yetersiz bir varlık olarak görülen yaşamını hep aynı tekrarlamak zorunda kaldığı için aşağılanan kadından gelecek nesilleri yetiştirmesini nasıl bekleyebiliriz? Maalesef ki ataerkil zamandan beri kadın sürekli aşağılanmış ve bir meta olarak gösterilmiştir. Bu önyargılar İslam gibi yüce dinin gelmesine ve yaşanmasına rağmen hala devam etmesi içler acısı. ️ Meselelere bakış açımız sadece içinde yetiştiğimiz kültürle şekillenmez, aynı zamanda kültürümüze etki eden dışsal faktörlerden de etkilenir.  Kitapla kalın dostlar
Bir Müslüman Kadın Sorunu ve Feminizm’e Nasıl Bakmalı?
Bir Müslüman Kadın Sorunu ve Feminizm’e Nasıl Bakmalı?Ayşe Güç · Beyan Yayınları · 202144 okunma