Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bohumil Hrabal

Bohumil HrabalGürültülü Yalnızlık yazarı
Yazar
7.8/10
202 Kişi
714
Okunma
59
Beğeni
5,5bin
Görüntülenme

En Eski Bohumil Hrabal Sözleri ve Alıntıları

En Eski Bohumil Hrabal sözleri ve alıntılarını, en eski Bohumil Hrabal kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... kendi kendime kalabilirim çünkü yalnız değilim, sadece tek başımayım, dü­şüncelerle dolu bir yalnızlığın içinde yaşarım; ilksizlik sonsuzluğun Don Kişot’uyum biraz, ilksizlik ve sonsuzluğun benim gibilere karşı bir zaafı var galiba.
... yazmayı bilseydim insanların en büyük mutsuzlukları ve en büyük mutlulukları üzerine bir kitap yazardım. Kitaplardan, kitaplar aracılığıyla öğrendim ki gökler insancıl değil, ne gökler insancıl ne de omuzlarının üzerinde kafası olan bir insan öyle, insanlar insancıl olmayı istemediğinden değil ama sağduyuya aykırı bu durum da ondan.
Reklam
Babamın elinden gelmeyen iş yoktu, çünkü kırk sekiz yaşında emekliye ayrılmıştı.
Üç ay önce boktan bir nedenle bilek damarlarımı kestim. Hoş, bence bir nedeni vardı ya, benim farkında olduğum ve yüzüme bakan herkes de farkına varıyordur diye korktuğum bir şey. Onun içindir ki her pencerenin ardında bir çift göz görüyorum işte. Yirmi yaşına basmış bir gencin aklına neler gelmez ki...
Müdürün kanepesini yırtmak ha... Neden biliyor musun, insanın üstünde inanılan hiçbir şey kalmadı da ondan... Ne Tanrı, ne efsane, ne bir suret ne de bir sembol... Yalnız başımıza kaldık bu yeryüzünde, onun için her şeye izin var... Ama benim için öyle değil. Benim için henüz Tanrı diye bir şey var.
Güzel insanlarla öteden beri güçlük çekmişimdir, şöyle karşı karşıya geçip de konuşmaya girişememişimdir güzel insanlarla; hemen terlemeye başlar, kekeledim. Öylesine hayranlık duyardım güzel yüzlere, öylesine gözümü kamaştırırdı ki güzellik, güzel bir yüze şöyle alıcı gözle bir bakamazdım bile.
Reklam
Karşı karşıya durduk öyle, aramızda parmaklık, ellerimizde astar boya ile dolu kova, karşılıklı fırçalarımızı dokundurur, parmaklığı boyar dururduk işte, tabi her birimiz kendi tarafını; hiç ara vermeksizin de yüz yüze gelirdik, toptan tam dört kilometrelik bir parmaklıktı, beş ay böyle sürdüydü, Maşa ile birbirimize söylenecek her şeyi söylemiştik ama, aramızda hep o parmaklık vardı...
Ölülerle dolu bir orman, ağaçlara tünemiş olanlar da ölüydüler, uykuda donmuşlardı...
Doğadan bana ne canım, doğada her şey aşırı bir hareket halinde. Doğaya göre resim yaparsam her şeyi küçültmem gerekiyor.
İşte ilerleyen umudumuz. Bizim gençlik, özgür bir Avrupa için çarpışıyor. Ya siz ne yapıyorsunuz burada? Telgrafçı kızın poposuna mühür basıyorsunuz!..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.