Günümüzde Shakespeare eserlerinden sonra en çok filme, tiyatroya, diziye veya başka bir kitaba uyarlanan eser olma rekorunu elinde bulunduran Dracula’dır. Neden böyle olduğu, neden bütün insanların ilgisini çektiğini bu yazımızda anlamaya ve sizleri de bu eseri okumaya teşvik etmeye çalışacağım.
Vampir kelimesini duymayan kalmadı değil mi?
“Seçkin bir okur kitlesinin” edebiyat anlayışına göre “popüler kültür” olarak fişlenip burun kıvrılan, karanlık alana dahil “fantastik, gotik, polisiye, bilim kurgu” türündeki eserleri, diğer edebi eserlerden daha az değerli gibi kestirmeci bir tavırla dışlamak, çağının toplumsal duruş ve ruhunu da bir nevi, yok saymaktır. (Elbette, türün kendi
spoiler içerir
... bu yerde o kadar tuhaf bir şey var ki, huzursuz hissetmekten kendimi alamıyorum. Güvenle burayı terk etmeyi diliyorum ya da hiç gelmemiş olmayı.
Şato gerçek bir hapishane, bense bir tutsağım.
Fatih Sultan Mehmet döneminde esirleri kazığa oturtarak öldürdüğü için "Kazıklı Voyvoda" diye anılan Eflak Prensi III. Vlad
~~~ViktoriaDönemiGotikEdebiyat~~~
~~~KaranlıkDöneminAydınlıkEdebiyatı~~~
BRAM (ABRAHAM) STOKER, 1847 yılında Dublin'de doğdu, 1912'de Londra'da öldü. Çocukluk yıllarını, teşhis edilemeyen 1hastalık nedeniyle yatalak olarak geçirdi. Sekiz yaşında kendiliğinden iyileşerek Dublin Trinity College'in en çok ödül alan sporcusu oldu.
Selam Bram Stoker “Dracula”..
Tarihte gerçek bir Dracula vardır. Kazıklı Voyvoda diye de bilinen 1430-1476 Eflak’ta voyvodalık yapan, Türklerle savaşlarıyla ünlü Vlad Tepes. Dracula adı, Türklere direnişinden ötürü Roma Cermen İmparatorunun babasına “Dragon” ünvanını vermesinden geliyor. Kitabın alt metninde olduğu gibi bu ünvanla da gelen
Avukat Jonathan Harker Transilvanya'ya bir kontla buluşmaya gider. Kont onu esir alır bu kont Draculadır. Kont İngiltere'den kendine ev alıp oraya gider ve orada Jonathan'ın nişanlısı Mina ve onun arkadaşı Lucy e denk gelir. Lucy'i ısırarak vampir yapar ve Van helsing ve doktor Lucy i öldürür geleneksel yöntemlerle. Sonra kont mina'yı ısırır. Bu arada onu öldürmek için birkaç kişi bir araya gelir onlardan biri halen sebepsizce öldürmediği ve Transilvanya dan geri dönen Jonathandır. Mina dönüşmeye başlar Kontla bir bağ kurar onu bulamasınlar diye Dracula tekrar geri dönmek için gemiye biner bunlar da peşinde gider sonra da sonunu anlamadım oldu bitti bunlar Draculayı yenerler Mina kurtulur gruptan biri ölür ve sonra saçma bir kafayla bunlar 7 yıl sonra cocukları ile Transilvanya ya gezme amacı için giderler.
Konu bu hani nerede Van helsing filmi ya bir aksiyon bir şey döneme göre elbet korkutucu da yani fikir on numara ama biz yeni yeni Dracula lar kurtadamlar Van Helsing ler ki Hugh jackmanlar bilip aradı bu gözler okuyunca da buradaki yaşlı gözü bile görmeyen bir tip. Bizim döneme göre yetmedi korku ya sıkıcı geldi ramazan çocuk derken bir ayda zor bitti .
Bram Stoker vampir( Dracula özellikle) diyince akıllara gelen ilk isim. Kitap on adet hikayeden oluşuyor. Kitap adını içindeki hikayeden alıyor. Bazen ürpertici bazen korkutucu olmayı başarıyor kitap. Klasik vampirleri daha çok seviyorum bu kitapta bunu daha iyi anladim. Akıcı bir anlatımı var kitabın. Bram Stoker'dna başka yazarlarında hikayeleri var kitapta. Eğer vampirlerden hoşlanıyorsanız bir kaç hikayesi hariç diğer hikayelerini okumanızı tavsiye ederim. Yarasaya dönüşen, hacdan korkan, kutsal su ile yanan.... Bildiğimiz klasik vampir dünyasını okumak eğlenceliydi.
Okuyucuyu olduğu yere mıhlayan, heyecanlandıran, yazıldığı dönemin çok ötesinde, kesinlikle okunması gereken bir başyapıt!
Kitabın günlük şeklinde yazılması ilgi çekici fakat bazen yazar okuyucuda aynı günleri tekrar tekrar okuyormuş hissi yaratmaktan maalesef kurtulamamış. Ama bunu o dönemin yazımına göre değerlendirirsek, bu durum da çok göze batmıyor. Gotik edebiyatın epik şekilde anlatılmasının bir sonucu diyebiliriz.
Yazıldığı dönemden itibaren günümüze kadar türlü sanat eserleri ile karşımıza çıkan Dracula, çok özel bir kitap. İyi ki okumuşum.
