Merhabalar
Daha önce 3 kez gerçekleştirdiğimiz çekiliş için çok olumlu tepkiler aldık. Yapman gereken basit sevgili okur.
#Hesabımı takibe al ve lütfen kitabı okuyacağını işaretle. Bu iletiyi beğen ve yeniden yayınla#
ÖNEMLİ BİLGİ...!!!
!!!Sadece koşulları TAM yerine getirenler arasında çekiliş olacaktır!!!
Arkeolojik keşifler ve polisiye ile harmanlanmış macera dolu bir serüvene sizleri davet ediyorum.
Not. Kargo ücreti yazara aittir. PTT kargo ile gönderim yapılacaktır.
Öncelikle sizlere elimden bırakamadığım polisiye macera arkelojik bir kitap ile geldim.
Kitap flim tadında olmuştu ben okurken hem keyif aldım hemde akıcı olduğu için elimden bırakamadım.
Arkeolog Samet işten evine dönerken tuhaf giyimli kasketli biri ile karşılaşır. Çakmağını üniversitede unuttuğu için karşılaştığı bu kişiden çakmağını rica eder. Adam telaşa kapılır, adamın elindeki parşömene benzeyen bir nesnenin üzerindeki kan lekesini fark eder. Samet'in aklı bu adama takılır. Çünkü dün gece iki sokak ötede bir kadın bilekleri kesilmiş, kollarından bilezikler alınmış vaziyette bulunmuştu. Öldürülen kadının eşi Atalay Samet'in komşusunun oğlunun en yakın arkadaşıydı. Ertesi gün Atalay'da bir cinayete kurban gider. Samet komşusunun oğlu Cengiz ile bu cinayetlerle ilgili konuşur. Cengiz ona Atalay'ın başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, define avcılığı yaptığını ve elinde bir harita olduğunu söyler. Samet kazı çalışmaları İznik'e geri döner. Ne tesadüf ki Iznik'te de bir cinayet işlenir.
Komiser Faruk, komiser Selim ve arkeolog Samet bu cinayetleri araştırmaya başlarlar.
Yahudiler için kutsal sayılan Yedi Kollu Şamdanın bu cinayetlerle nasıl bir ilgisi vardı.
İstanbul'dan İznik'e, İznik'ten Fatih Cami'ne uzanan müthiş bir macera.
Kitap hakkında heyecanını kaçırmamak için çok fazla spoiler vermek istemiyorum.
"Yazılmayanı yazmak cesaret işidir" demiş yazar ve müthiş bir kitap yazmış.
Arkeoloji polisiye tarzında, tarih ve arkeolojiyi çok güzel harmalayan, temposu hiç düşmeyen, soluksuz okunan bir kitap. Ben çok severek okudum. Sizlerede okumanızı tavsiye ederim.
Güven diyorum çünkü bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu olsa gerek. Artık insanlar birbirlerine hiç güvenmiyorlar hatta birbirlerinin kuyusunu kazıyorlardı. Çekirdek aileler bile güvensizlikten dağılmaya başlamıştı.