Yaşanan onca şeyin telaşından acılarını bir kenara atabiliyordu insan. Bir kenara atıyor ve aklına geldiğinde yüreğinde büyük bir çarpıntıya sebep oluyordu. Kaybedilenlerin kalplerdeki yerleri asla değişmiyor, sadece acılar yaraya dönüşüyor ve kabuk bağlıyordu. Biz insanlar da hatıralarımız gözlerimizde canlandığında, bazen o yaralarımızı kaşıyor ve kanatıyoruz. O an bizi rahatlatsa da izi kalıyor, kaşıdıkça daha derin izler bırakıyordu bizlerde.