Cem Yavuz İstanbul’da doğdu(1966)
Terzi Leyla Hanım ile esnaf Cemal Özafşar’ın oğlu.Heybeliada Deniz Lisesinden sonra devam ettiğiDeniz Harp Okulunu üçüncü sınıftayken bıraktı.(1987)
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema-Televizyon bölümünden mezun oldu.Gazetelerde düzeltmenlik, redaktörlük, teknik sekreterlik ve editörlük yaptı. Est&Non yayınlarını ve derdisini kurdu(1999);yayıncılık tasarım ve yaratıcı yazarlık alanlarında eğitimci olarak çalıştı. Cahit Irmak, Cemil ZZ, Sârâ Büyükduru imzalarını da kullanan şair, varlık,hayal, alem, araf, ölüm ve çocukluk gibi izleklerle seyreden şiirleriyle yazılarını Dergah, İpek Dili, Varlık, Est&Non, Gösteri, Doğu Batı, Türk Edebiyatı, Merdiven Şiir, Hece, ST, Chronicle vd. dergilerde yayınladı..
Dervişler (ya da şairler), seyirde tensel olanı nefsle, nefsi de tinsel olanla bütünleştirmeye çalışırlar. Ve bu birlik yönelişi, bir berzah işlevi gören, nefs dediğimiz hayâl âleminde gerçekleşir.
“Rüya`da bir meleğin elinde bir parça nurla bana geldiğini gördüm. Sanki güneş ışığından bir parçaydı. "Bu nedir" diye sordum. Aldığım cevap, “Şuara" suresi oldu."
Mütercim Asim Efendi`nin kılavuzluğuyla açılırsak, “şi`r, bir nesneyi hoşça fehmedip, zekâ, zihin ve fetanetle zaviye ve inceliklerine varıp iyice idrâk etmek anlamına gelir.
Hayy Kitap Yayınevi'nden 2006 senesinde Cem Yavuz'un araştırma-inceleme türü kısa kıymetli bir eseri. Kitap hakkında yazılacak çok şey var. Ama benim bunu dile getirmeye liyakatimin yetmeyeceğini düşünüyorum.
Eserin ana konusu şiirin, rabıtalı olduğu ten-tin-hayâl üçgeninde âlemler üzerine çok düşündürücü boyutlara seyreylememizi sağlıyor. Bunun yanında şiirin, müzik-resim ile şair-ressam örneklemeleri üzerinden birbirlerinden kopamayacak bağlar olduğunu anlatmaya çalışmış. Çeşitli yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanmış. Kendi bilgilerini de harmanlayarak okumaktan keyif aldığım bir yapıt çıkarmış ortaya. Rüya âleminden tutun da hayâl âlemine kadar kalp gözü ve kalp kulağı ile şairin destekleyici tasavvufi yönlerine betimlemeler yapmış, düşüncelerini katmış kitabına.
Özellikle belirttiği hususların anlaşılması için büyük Allah dostlarından biri olan İbn-i Arabi'nin 'Fütuhat' serisini okumamızı tavsiye etmiş. Ben okumadığım için anlamaya çalışırken altını çizdiğim yerleri zorlandım açıkçası.. Kelime, dil bilgisi müthiş. Dil ve anlatımı sizleri düşünmeye sevk eden ifadeleriyle dolu.
Gerçekleşmesini istediği sorguladığı bir önerisi var yazarın. Şiirin, büyük sırlar içeren bir memba kaynağını arama yolculuğun aşamaları diyebilirim ben buna. Neden artık günümüzde kalp gözü ve kalp kulağı açık rahmani seslerle yüreğini besleyen, kalemiyle kağıda dizelerini ışıtan şairlerin artık gitgide azaldığı üzerine sebepleri, sorgulaması var. Bence haklı bir sorgulama diye düşünüyorum. Kitap yoruma açık. Benim nacizane idrak ettiğim kitaptan budur..