Birincisi, "Kürtleri" Türk milletinin bir parçası olarak gören "tanımama" üzerine kurulu geleneksel asimilasyoncu devlet söyleminden farklı olarak, "Kürtleri" ayrı bir "halk" ve "topluluk" olarak tanıyorlar. İkincisi, Kürt karşıtı insanların anlam dünyasında Kürtler; cahil, bölücü, kent hayatını mahveden, haksız kazanç sağlayan ve işgalci gibi olumsuz özelliklerle ayrıldığından, bu tanıma, kaçınılmaz olarak beraberinde Kürtleri dışlayan bir mantık içeriyor. Üçüncüsü, Kürt karşıtı söylemin özneleri, bu olumsuz klişeleri öncelikle, göç alan Türkiye kentlerinde, gündelik ha- yatta karşılaştıkları Kürt göçmenlerle olan yüzeysel ilişkilerin- den ve deneyimlerinden çıkarsıyorlar. Başka bir deyişle, ancak Kürtleri şehir hayatında tanıdıktan sonra¹6 Kürtlük kategorisinin içini dolduruyorlar