Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Charles Arthur

10.0/10
4 Kişi
37
Okunma
1
Beğeni
517
Görüntülenme

Charles Arthur Gönderileri

Charles Arthur kitaplarını, Charles Arthur sözleri ve alıntılarını, Charles Arthur yazarlarını, Charles Arthur yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nefret, Facebook'un politikalarına aykırı olabilir. Ancak kaçınılmaz olarak sonuçlarından biri haline gelmiştir.
Sayfa 154 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
Facebook için içeriğin yayılmasını engellemek bir aforozdur. Bütün amacı insanları birbirine bağlamak olan bir sistemde eğer insanlar birbirlerine içerik aktaramazlarsa bir anlamı kalır mı? İçeriği denetlemeye yönelik kuralları temelde Amerikan Anayasası idealini, yani silahları ve şiddete izin veren ama cinsel organları, seksi ya da meme uçlarını yasaklayan, özgürlükçü anlayışla serpilmiş bir Püriten ahlakı esas alır. Bu durum, ölüme ve yaralanmaya neden olabilecek cihazların sergilenmesinin iyi olduğu, ancak yaşamı yaratan veya besleyebilen doğal şeylerin tehlikeli olduğu gibi biraz sapkın bir mantığa kapı aralıyor.
Sayfa 133 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
Reklam
“Her öfke aynı boyuta ulaşıyordu. İster bir ABD başkanının yabancı bir ülkeye savaş ilan etmesi olsun ister bir aktörün ödül töreninde belirlenen renkte bir kıyafetin uygun tonunu giymemesi olsun, Twitter’da bu sorunlar tamamen aynı boyuttadır. Aynı şekilde sunulurlar. Birbirleriyle aynı büyüklükteler.”
Sayfa 113 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
"Beğeniler, retweet'ler, yanıtlar, yorumlar, yazdıklarımıza verilen tepkiler, sosyal maymunlar arasındaki birbirlerinin sırtını kaşıma etkinliğine eşdeğerdir, kabileyi temizlemeye yaptığımız yatırımın bir karşılığını oluştururlar."
Sayfa 97 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
"Öfke, ruhumuzun derinliklerindeki bir şeye işaret eder; kabilenin tehditlere karşı tetikte olma ihtiyacı. Ancak tıpkı bir buzul çağında karadaki bir kıstak üzerinden geçerken göç etmek zorunda kalmak olasılığına karşı vücudumuzun yağ stoklama arzusu gibi, öfke duyarlılığımız da bir zamanlar gerekli olan ama bugün pek işimize yaramayan bir özellik olabilir."
Sayfa 95 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
Algoritmalar ahlak, duygular ya da öfke hakkında hiçbir şey bilmezler sadece insanların ne tür şeyler paylaşmaktan hoşlandıklarını algılarlar. Yani, eğer biz çirkin bulduğumuz bir içeriği paylaşırsak algoritmalar da bizim çirkin bulduğumuz daha fazla içeriği seçerek bize geri sunar ve biz de bu içeriği çirkin bulup, paylaşarak karşılık veririz.
Sayfa 86 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Aracınızla yolda gidiyorsunuz ve ileride bir trafik kazası varsa herkes bakar. Bu, karşı konulmaz bir şeydir. Fakat çevrimiçi ortamda, sizi gözlemleyen sistemler bunu daha fazla araba kazası görmek istediğiniz şeklinde yorumlar ve size daha fazla kaza gösterir hatta bu kazalara neden olmaya çalışır. Sonuçta daha fazla araba kazası görmek istemediyseniz neden öncekilere dikkat ettiniz?
Sayfa 80 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
İnternetten önce komplo teorilerinin sürdürülmesi çok daha zordu çünkü taraftarları kendileriyle aynı fikirde olan başkalarını bulmakta zorlanıyordu. Çevrimiçi dünyada (inananları bir çoban köpeğinin sürüyü gütmesi gibi bir araya toplayan algoritmanın da yardımıyla) bu kaçınılmazdır. Komplo teorilerine olan inançtaki artışın kendisi de bir tür sosyal ısınmadır; sistemin istenmeyen bir yan etkisidir.
Sayfa 76 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
Twitter, çok sayıda yanıt alan tweet’lerin daha fazlam yanıt almasını sağlayacak şekilde tasarlanmış bir algoritmaya sahiptir; başka bir deyişle Twitter’ın algoritması, insanların daha önce hiç karşılaşmadıkları bir kişiye, söylediği bir şey nedeniyle mecazen bağırıp çağırdıkları eleştiri yağmurlarını otomatikleştirmekte ve güçlendirmektedir. Ya da McClure’un daha kısa ve öz ifadesiyle: “Twitter’ın taciz yaratan bir algoritması var.” Fakat insanların tacize maruz kalması, Twitter için aynı kişilere reklam göstermek kadar önemli değil.
Sayfa 70 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
2018 yılında, uluslararası bir grup araştırmacı, yapay zekâ sistemlerinin "şaşırtıcı yaratıcılığı" adını verdikleri konuyla ilgili bir dizi anekdot topladılar ve bunları bilimsel bir makalede yayımladılar. Örneklerin çoğu, programcıların belirlediklerini düşündükleri kuralları programların nasıl atlattığını göstermesi bakımından eğlenceli hatta keyifliydi. Bir deneyde yürüyebilen sanal yaratıklar üretilmeye çalışılmış ve başarı on saniyede kat edilen (sanal) mesafe ile ölçülmüştü. Deneycilerin beklediği gibi bacak geliştirmek yerine, dijital yaratıklar daha uzun boylu olacak şekilde evrimleştiler ve sonra düştüler, böylece bir adım bile atmamalarına rağmen kazandılar; bazıları mesafeyi aşmak için havada nasıl perende atacaklarını çözdüler. Optik sistemler için mercek tasarlamakla görevlendirilen bir diğeri, ürününün doğruluğunu defalarca gözden geçirdi. Sonunda ortaya çıkan mercekler, eğer üretilseydi yirmi metre kalınlıkta olurdu.
Sayfa 57 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
89 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.