“bu mermer duvarların arasında insan kendini binlerce kişinin bulunduğu kalabalık bir yerde gibi hissediyor ama aynı zamanda da yalnız olduğunu biliyor.”
“Daha çok ve daha hızlı çalışırsam bu kargaşaya bir son verebilirim diye düşünürsünüz; ama beş yıllık ömrü olan bir ampulü değiştirirken, ölmeden önce belki de en fazla on kere daha bu ampulü değiştirme şansınız olacağını fark edersiniz.”
“Dışarıdaki dünyada insanlar kuşları evlerinde tutuyorlar, dedi Adam.”
“Dışarıdaki dünyada televizyon denilen ruhlar insanları evlerinde ziyaret ediyor, dedi Adam.”
“Dışarıdaki dünyada gerçek sessizlik yok, dedi Adam.”
“Bu ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık. Tanrı'nın yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu.”
Dünyayı cehenneme çeviren onun cennet gibi olması gerektiğine dair beklentimiz. Dünya dünyadır. Ölü de ölü. Çok geçmeden bunu kendiniz anlayacaksınız. Sizin için herkesin perişan olması da hiçbir işe yaramayacak.
Hepimiz birbirimize biraz gizemli ve biraz da garip insanlar olaeak görünürüz; ama kimse bir ölünün göründüğü kadar yabancı gelmez kimseye. Bi yabancıyı katolik dinini seçtiği ya da homoseksüel tecrübeler yaşadığı için bağışlayabiliriz, ama ölüme boyun eğdiği zaman onu bağışlamayız. Bir şeyden vazgeçenlerden nefret ederiz.