"Sana ilk gün söyledim şartları. Her şeyi insanca anlatım, kulaklarını açıp dinleyecektin. Benim sözlerimin tekrarı da yok geri alması da! Bundan sonraki adımlarını ona göre atarsın."
Her ritim hareketiyle insanların gözbebeklerininden ruhlarına işliyordu. Gözleri hala kapalı dans eden dansözün büyüsü bozulmasın diye seyircilerinden alkış bile gelmiyordu ya da kimsenin aklına alkışlamak gelmiyordu.
Yaşanmış bir olayın satırlara aktarılması, okurken beni her daim etkileyen bir unsurdur. Nekre kitabının başrolu? kızıyla birlikte hayat süren Gül'ün yaşadıkları ise çift kat etki yaratan cinsten. Sahi konuyu söylemedim değil mi? İnanın bunu satırlara nasıl aktarsam bilemiyorum. Kitap, Gül karakterinin rüyaları ve sonrasında gerçeğe dönüşen rüyalarını konu ediyor diyebilirim.
Kitabı tek solukta bitirdim oldukça akıcı ve merak ettirici idi ama son sayfayı çevirip üstüne olayların baştan sona zihnimde canlanması ile nutkum tutuldu diyebilirim. Kitabı gündüz vakti okuduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum 😅 Böyle diyerek okumayanları korkutmak istemem ama herkesin okuyabileceği bir tarz olduğunu da düşünmüyorum. Psikolojik gerilim severlerin rahatlıkla okuyabileceği bir tarz olmasının yanında gerçekliğin ağırlığını da kaldırabilmesi önemli 😅
Bol gerilimli ve tekrar tekrar üstüne değinmek istiyorum 'gerçek' bir hikâye olduğu için gerilimi korkuya evrilmiş şekilde 😂 Kitaba başlarken hiç böyle bir içerik beklemiyordum o yüzden ilk etapta dumura uğradım. Ama olayların akışı içerisinde bir bakmışım kitap bitmiş. 😂
Bu tarz içinde gerilim barındıran kitapları nadir şekilde okuyorum bu da o kervana katıldı artık
Meraklısına tavsiyemdir.
Merhabalar değerli kitapseverler bugün sizlere Çiğdem Köroğlu'nun kaleme aldığı Nekre adlı kitabı tanıtmak istiyorum. Nekre nedir diye soracak olursanız, anlamı söylendiği zaman kimden veya neden bahsedildiği tam olarak anlaşılmayan belirsiz bir kimseyi veya şeyi gösteren isimlerdir. Gerçek yaşanmış bir hayat hikayesinden bahsediyor yazarımız. Gül eşinden boşanmış kızı Defne ile yaşayan mutlu bir o kadar da zorlu yaşam mücadelesi veren bir kadındır. Gül bir süre sonra kabuslar görmeye başlar. Gül haricinde abisi, yengesi de bu kabuslara şahit olur. Gül'ün mutlu olmasını istemeyen birinin yaptırdığı büyü sonrası Gül'e musallat olan cinler hayatını zorlu bir süreç haline gelmesine sebep olur.
Gül kendisini bu durumdan kurtarabilecek mi?
Gerilim ve korku dolu bir kitap okudum. Çok akıcıydı. Yazarın kalemine sağlık. Korku dolu bu kitabı gece değil gündüz okumanızı tavsiye ediyorum.
Bazı kitapların büyüsü kalır insanın içinde... Düşündükçe demlenir oradaki anılar.
Kitabı okuyalı nereden baksanız 1 ayı geçti. Ama ne Aslı'yı unuttum ne barışı...
Metin bile aklımda garip ama o istasyona gelen her bir müşteri benim zihnimde kaldı. Hele o iki çoçuk yok mu?
Sıradan bir hayat yaşayan bir kadının hayata tırnaklarını kazıyarak gelmesinin hikayesi bu kitap.
Bir benzin istasyonun da yaşayan karakterlerin her birinin hayat penceresine dokunuşu..
Yazarın anlatım dilindeki özgünlük çok hoşuma gittiğini ifade etmek isterim.
Duyguları veriş kısmında ki yalın anlatım da kelime darcığı zenginliğiyle size vermek istenilen mesajı net anlatıyor.
Okurken göz yaşlarınızı tutamazsınız benden söylemesi mendilinizi yanınıza alın. Mendil almak için bile kalkmak istemeyeceksiniz çünkü satırların başından.
İstasyon diyorum size...
Hayatın işleyişinden yorulup bir istasyona ihtiyaç molası için girmek isterseniz mutlaka okuyun kitabı.
Kitabı okuduktan sonra ise sorgulayın lütfen...
Her önüne sunulan hayatı yaşayan, bu kadının hayatının bu kadar çetrefilli geçmesinin tek nedeni kendi başına karar almaktan aciz olması bana göre. (tamamen benim çıkarımım)
Sizde kendi çıkarımlarınızı belirtin lütfen..
İstasyonÇiğdem Köroğlu · Diga Kitap · 202123 okunma