Hakkında
1981 yılı doğumlu olan Duygu Defne edebiyat öğretmeni olan bir anne-babanın çocuğudur. Eğitim hayatında Hacettepe Üniversitesi'nde İngilizce Kamu Yönetimi okudu ve Dış Ticaret alanında eğitimler aldı. Dış Ticaret Uzmanı olarak on yıl çalıştıktan sonra Bütüncül Şifa ve Homeopati alanına yönelerek bu alanda ihtisas yaptı. Halen daha Bütüncül Şifa üzerine danışmanlık yapmaktadır.
Defne Duygu ilk kitabı olan “Kozmik Cadı Kazanı”nın çok sevilen ve devamı ısrarla istenen bir kitap olması nedeni ile ikinci kitabı “Ti Anu Ma”yı sizlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyor ve üçüncü kitabını da hemen
arkasından tamamlamaya yönelik çalışmalarına devam ediyor.
Okurlar
1 okur beğendi.
1 okur okudu.
Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
“Dünyasal olarak insan olarak hepimizin tırnak içerisinde eksikleri, yetersizlikleri, zorlanımları söz konusu ve murada uygun belki de.
Kendi eksiklerimizi, kusurlarımızı sevip hayattaki yerimizi en güzel şekilde doldurabildiğimizde, geldiğimiz boyutları da onurlandıracağız belki de.
İnsan kendisini bilse, bilebildiği kadar yeter ve en güzeli o... Boşuna dememişler eskiler “kendini bil-Rabbini bil-tekamül et” diye.”
Kendine çıksın yolların, kendine doğru yaşamla bir olarak...
“Karşı tarafın değişip değişmemesi bizle değil onunla ilgili. Değişmek konusunda odağımız sadece ve daima kendimizde olmalı. Biz değiştiğimizde ve değiştiğimiz ölçüde yaşantılarımız da değişecektir. Oyuncular, sahne, kostüm vs. ikincildir.
Sen kendini adeta anda ki halin tutsağı kılıyorsun. Değişmek hiçbir şeyi kabul etmek değildir. Hele de “olumsuz” şeyleri.
Değişmek aslında idrak ve anlayışta derinleşmektir. İnsanın idraki ve anlayışı derinleştikçe, kendi ve alemi değişir. Ve idrak ne ölçüde derinleşirse, değişim o ölçüde asli hayata ve onun asli değerlerine doğrudur.
Ol dedi oldu. Tüm varlığınla iste, tüm varlığınla ol de olur. Evrensel bir dinamiktir, inşam kendinde kabul ettiği her şeyi, başkalarında da kabul eder.
Eğer birilerinde bir şeyleri kabul etmiyorsan, kendinle ilgili bir şeyleri ve dolayısı ile hayatın bazı ifadelerini reddediyorsun, yargılıyorsun demektir.
O nedenle kendimde kabul ettim algısı ile değil, kendimde kabul edemediğim algısı ile eğil yaşadıklarına, derim. Görünümlere, tezahürlere değil kaynağa ver dikkatini.
Neye halen çok kızgınsın, neyi halen tu kaka görüyorsun, ne seni halen engelliyor?
Acımasız olma kararlılık ve şefkatle ama cesaret ile eğil bunlara.” “Ve elbet mutluluk, herkesin de olduğu gibi olmasına, ne ise o olmasına ve ne ise onu yaşamasına izin vermek ve onurlandırmaktır.”
“Şu an kendine olduğun gibi olma izni ve olanağı sun.”
Mavi sakinlik olasın, dinginlik olasın, dünyaya taşasın...
#okuyorum
Sayfa 105 - Ray YayıncılıkKitabı okudu
“Dünyasal olarak insan olarak hepimizin tırnak içerisinde eksikleri, yetersizlikleri, zorlanımları söz konusu ve murada uygun belki de.
Kendi eksiklerimizi, kusurlarımızı sevip hayattaki yerimizi en güzel şekilde doldurabildiğimizde, geldiğimiz boyutları da onurlandıracağız belki de.
İnsan kendisini bilse, bilebildiği kadar yeter ve en güzeli o... Boşuna dememişler eskiler “kendini bil-Rabbini bil-tekamül et” diye.”
Sayfa 123 - Ray YayıncılıkKitabı okudu
Kalpte olmak, duygusal olmak demek değildir ama, hislerini her zaman dikkate almak, dahası zihnin kaotik endişelerinden kurtulup sezgilerinle yaşamak demektir, biliyorsun.
Çocuklar bu konuda hepimizden çok daha üstün ve bilgedir. Onların hayatları hep bir sadelik içindedir, çünkü onlar sırf kalpleri ile yaşarlar, saflıkla, doğallıkla davranırlar.
İnan bu nefes almak ve su içmek kadar önemlidir.
Çünkü ruhun, sadece kalbinle yaşıyorsan nefes alır. Yani sözün özü, her daim sade, kalbi ve saf olmak olmazsa olmazımız olmalı. Bu hali de doğamız kılmak.
Ki doğamız da budur.
“Kalpçe yaşayanlardan olasın.”
Sayfa 129 - Ray YayıncılıkKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok