Ebu Osman El Cahız kitaplarını, Ebu Osman El Cahız sözleri ve alıntılarını, Ebu Osman El Cahız yazarlarını, Ebu Osman El Cahız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vücutlarının kimyası hareket etmek üzere yaratılmıştır, bünyelerinde sükunet yoktur. Dürtüleri bedenlerinden daha güçlüdür; ateşli, celalli, boş durmayan, zeki, etraflıca düşünen, çabuk kavrayışlı bir kavimdir. Daha fazlasını istememeyi acizlik, bir yerde uzun süre kalmayı ahmaklık, rahatlığı ayak bağı, yetinmeyi noksanlık olarak addederler ve savaş meydanını terk etmenin zilleti miras bırakacağını düşünürler....
İyi yapamadığı bir işe girişmez. İyi olduğu işi ise layığıyla yapar. İçi dışı birdir; malâyani ile uğraşmaz. Kendini uykuyla dinlendirecek olmasa uymaz. Zaten uykusu da uyanıklıkta karışıktır. Uyanıkken asla uyuklamaz. Yörelerinde peygamberler, topraklarında bilgeler olsaydı ve onların getireceği hikmetler kalplerine dolup kulaklarına çalınsaydı sana Basralıların edebiyatını, Yunanlıların felsefesini, Çinlilerin zanaatini unuttururlardı.....
Harici gözüne kestirdiğinde yakalamak, kendisine göz koyulduğunda ise yakalanmamakla övünür. Türk'ün ise kaçmaya ihtiyacı yoktur. Zira kimse onu yakalamaya kalkışmaz...
Abbasiler döneminde yaşamış ünlü bir bilginden din destekli bir kişisel gelişim kitabı da diyebiliriz bu esere. Risale türünde yazılmış eserin sadece bir kısmının alındığı bu değerli kitapta, kendi döneminin çarpık anlayışları üzerine eğilmiş yazar.
Toplumun bir ferdi olarak hem nasihat hem de olması gereken tarzda verdiği mesajları da Kuran ve hadislerle desteklemekte.
Dönemin sosyolojik anlayışını gördüğümüzde günümüze kıyaslanamayacak derecede karşıtlıklar barındırsa da eser, döneminin aynası olduğu için o dönem itibariyle değerlendirmek gerekiyor.
Kitapta sır saklama, efendi köle, hükümdar halk, öğretmenler ve kitaplar konusunda özellikle insanların dikkat etmesi gereken yerlerin altını çiziyor.
Kendi döneminin uleması tarafından çok sert şekilde eleştirilse de yazar daima halife ve hükümdarlara yakın olmuştur. Bu da kendisine herhangi bir zararın dokunmasının önüne geçmiştir.
İslam toplumunun ilk zamanlarının esere yansıtıldığı ve bu yansımalar içinde verilen öğütlerin toplumun özellikle aksak konularını bireyler üzerinde alınması da kitabı değerli kılan başka etmenler.
Şüpheci bir anlayışın peşinden giden yazarın Abbasi Halifesi Me'mun döneminde yaşaması da verdiği mesajların doğru kaideler üzerine yeeleştirilmesine yardımcı olduğu kanaatindeyim.
Çünkü doğrunun meyvesini devşirenler ve onun tadına varanlar yalnızca, sözlerini eylemleri ile onaylayanlardır. Bilgelik hem sözdür hem aksiyondur. Bilgisini eylem haline getirmeksizin konuşan kişilerin bu noktadaki payı ise, geçici niteliklere sahip olan kişilerin aldığı pay gibidir; nitelik kaybolunca güzellik de söner ve kaybolur.
Gıybet edenden daha zelil hiç kimse yoktur. Çünkü o kendi kişiliğini gizler, duygularını bastırır, sesini alçaltır ve eline geçen şey ile hasmının değerini yükseltmekten ve şanını yüceltmekten başka bir şey dilemiş olmaz.
Gereksiz bakış, gereksiz sözü peşinden getirir. Gereksiz düşünceler ise boşboğazlığı ve vakit israfını getirir. Eğer kişi yalnızca kendini ilgilendiren şeyleri konuşmuş ve bunun ötesine burnunu sokmamış olsaydı, konuştuğu şeyler çok az olurdu.
İnsanları arkasından çekiştirmek, hangi insan olursa olsun, zulme atılmış bir adım, yüce gönüllülüğün yitirilmesi, düşüncenin aptallaşması, değerin düşmesi, kapsamlı bir bela, haset ve kıskançlık demektir.
İnsan özlem duyduğu ve arzuladığı şeylerin her biri için kendi kapasitesinden bir yer ayırır. Ayrılan bu yer dolup kişi aşırı istek duyduğu hedefine ulaşınca ya da susadığına kanınca, ondan yüz çevirir ve soğur; aşkı kine, özlemi de bıkkınlığa dönüşür.
Ne var ki, tuhaf olan şey çok görülmeye başlandığında aşinaya dönüşür. Elde edilmek istenen şey (kişinin) kapasitesini ve ihtiyacını aştığı zaman önemsiz ve fazlalık bir şeye dönüşür; insan onu küçümser ve onun gözünde çok, az olur. İnsana göre şeylerin en yücesi, (bulunmadığında) zararı az olsa bile aşırı ihtiyaç duyduğu şeyler iken, en önemsizi de, çok tehlikeli bile olsa ihtiyaç duymadığı şeylerdir.