Edwin Lefèvre (1871-1943), Amerikalı bir gazeteci, yazar ve diplomatın Wall Street meselesinde yaptığı yazıları ile en çok dikkat çekeniydi. Lehigh Üniversitesi'nde eğitim gördü ve maden mühendisi olarak eğitim aldı. Bununla birlikte, on dokuz yaşındayken, kariyerine bir gazeteci olarak başladı ve sonunda borsacı oldu. New York'ta yaşarken kısa öyküleri "1901'de Wall Street Stories" başlığı altında yayınlandı. Bunu 1908 yılına kadar para ve finansla ilgili çeşitli romanlar izledi. 1909 yılında kendi ülkesi Panama tarafından İspanya ve İtalya'ya büyükelçi olarak atandı. Lefèvre, Wall Street'te bir komisyoncu olarak çalıştı ve New York Sun gazetesinin finansal yazarıdır. Daha sonra Vermont'taki evine geri döndü ve edebi eserine yeniden başlayarak The Saturday Evening Post gibi dergiler için kısa öyküler verdi ve roman yazdı.
Çok eskiden yazılmış olsa da sürü psikolojisi ve borsada zamanlama konularındaki saptamaları son derece güncel harika bir kitap.Döviz piyasasındaki yaşanan çılgınlığı açıklayacak kadar güncel olması bambaşka seviye .
Borsayla ilgilenenler veya ilgilenmek isteyenler için okunduğunda iyi fikir ve düşünceler edinmek adına oldukça yararlı bir kitap olduğunu söylemek yanlış olmaz. Kitabın namına bakıldığında zaten bu bilinen bir gerçektir. Şuan ki borsa ve satış sistemiyle bağdaşmayan bir dünyada borsacı olan Larry Livingston'un anlattığı olayların yansıması garip bir şekilde günümüz dünyasında yer alan borsa finans sisteminde hala etkili. Bu da bize çıkarım yaparken hemen hemen aynı sonuca merdiven dayattırıyor.
Bir borsa spekülatörü herşeyi kaybedebilmeyi göze alabilmeli. 1900 lerde yaşamış borsa eni Larry'in bile kaç kere sermayesini sıfırladığını okuduk. Okuduklarımdan kendimce yaptığım en iyi çıkarım şüphesiz tüm yumurtaların aynı sepete konmaması gerektiğidir. Iyi bir borsacı tüm senaryoları düşünebilmeli ve en önemlisi kendini tanımalıdır.
Kitabı borsaya ilgi duyan herkesin sevebileceğini düşünüyorum. çok fazla bu konuda bilginiz yoksa bile anlayabileceğiniz şekilde sade bir dilde yazılmış ve kitap okuyormuşum gibi değil de yazarla sohbet ediyormuşum gibi hissettirdi, samimiydi. Özellikle bazı sayfaları açıp tekrar okurum. Borsaya karşı bakış açımı değiştirdi diyebilirim.