Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ejder Okumuş

Ejder OkumuşGösterişçi Dindarlık yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
8.6/10
14 Kişi
125
Okunma
29
Beğeni
4.293
Görüntülenme

Ejder Okumuş Sözleri ve Alıntıları

Ejder Okumuş sözleri ve alıntılarını, Ejder Okumuş kitap alıntılarını, Ejder Okumuş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dış güdümlü dindarlık modelinde, iç güdümlü dindarlık modelinin tersine, din dindarın davranışlarının birinci derecede belirleyici unsuru olmayıp başka amaçlar için bir araç konumundadır. Dışa bağımlı bir eğilim içinde olanlar, dini kendi kişisel gayeleri için araç olarak ele alıp işlevsel hale getirirler. Dolayısıyla dış güdümlü dindarlık tutumuna yol açan şey, dinin dış güdümlüler için işlevselliğidir. Bu açıdan bu tip dindarlığa fonksiyonel dindarlık veya psikolojik ihtiyaçlar dindarlığı da denebilir. Bu tip dindarlığı tercih edenler, dinden bir şekilde yararlanmanın peşindedirler.
Sayfa 45 - Ark KitapKitabı okudu
...denilebilir ki din ve iman ile suç arasındaki ilişkilere dair çeşitli görüşler olmakla birlikte samimi inancın, ihlasla yaşanan dinin, insanı topluma karşı suç işlemekten alıkoyduğu ileri sürülmekte, gözlenmekte ve ortaya konmaktadır. Insan fiillerini düzenleyen ahenkli bir sistem olarak düşünüldüğünde dinin, insanın suça gitmesini önleme ka- pasitesine sahip olduğu anlaşılabilir. Etkin bir sosyal kontrol aracı olarak din, insan davranışları üzerinde etkili olmakta, insanı iyi davranışa yöneltmekte, suça yönelten unsurlara karşı direnç kazandırmaktadır. Fakat din ve ibadet, samimiyet yerine riyākarlık temelli olursa, uygun davranışa yönelterek suçu önlemek şöyle dursun, belki de suça teşvik eden, suç için mazeret oluşturan bir araç haline gelerek suçun işlenmesinde esas etken bile olabilir. Özetle din, samimi bir biçimde fiilen yaşanırsa, suçu önleyici bir set teşkil eder, ama gösteriş olsun diye yaşanırsa, o takdirde suça götürmesi, suç aracı olması söz konusu olabilir.
Sayfa 260 - Ark KitapKitabı okudu
Reklam
Münafıklar, Asr-ı Saadet'te müslümanlar için çok büyük bir problem olmuştur. Kur'an, Hz. Muhammed'e, münafıklardan yüz çevirmesini, onlara tavizsiz davranmasını (9/Tevbe, 73; 66/Tahrim, 9), ruhlarına tesir edecek belağatlı sözlerle tebliğ etmesini (4/Nisa, 63) emredip, onların namazlarını kılmasını ve kabirlerine gidip dua etmesini yasaklamış (63/Münafikün, 6; 6/En'am, 105-107; 9/Tevbe, 84), onlar için af dilese bile Allah'ın onları asla affetmeyeceğini haber vermiştir (9/Tevbe, 80).
Sayfa 81 - Ark KitapKitabı okudu
"Onlar gösterişte bulunurlar" (107/Ma'ûn, 6)
ayetinde "gösterişte bulunurlar" ifadesi, "insanlara karşı içlerinde bulun- mayan şeyle hareket ederler", yani "gerçek yüzlerinin aksini gösterirler" manasındadır. Burada niyet önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. İhlaslı eylemin tersine gösterişli eylem niyetle uygunluk arzetmez. Gösterişçi niyetini taşımadığı halde bir davranışı yapıyor görünür. Diyebiliriz ki gösterişte, icra edilen davranış, insanın gerçek niyetine kısmen veya tamamen terstir. Bu bağlamda gösterişin içten pazarlıklılık olduğu söylenebilir. Nitekim bir hadîste niyet-amel ilişkisi bağlamında mü'minle münafığın farkı ortaya konulmaktadır: "Mü'minin niyeti, amelinden, münafığın ameli ise niyetinden hayırlıdır." (A.e., c. 4, s. 291 (Taberání, Mu'cemu'l-Kebir'den)
Sayfa 32 - Ark KitapKitabı okudu
"Herkes" der Debray, "gizliden gizliye var olmadığından korkar; çünkü başkaları onun var olma hakkının farkına varma- dığı sürece aslında o yoktur. Insan başkaları ondan söz ettiği - onu yücelttiği, eleştirdiği, alaya aldığı, ona iftira ettiği, onun sözlerini yinelediği sürece vardır." Başkalarını konuşturansa medyadır. Binlerce eğitimli "ciddi gazete" okurundan birkaçının derin düşünceleri yerine, kitle iletişim araçları, iki milyon kat güçlü televizyon seyircisinin oluşturduğu bir ordu tarafından hakkında konuşulma şansını sunar Medya modayı -son moda konuları, son moda senaryoları- yaratır ve oyuncuları bu senar- yolardaki satırlara uydurur. Oyuncu seçiminde önemli olan " doğruluk değeri değil", "gösteri değeri" dir.
Sayfa 228 - Ark KitapKitabı okudu
İslâm'da zorlama olmadığı halde münafığın açık tavırlı olmayıp gösterişi tercih etmesi ve muhalefete yönelmeyişi, olsa olsa kişilik zaafının sonucudur.
Sayfa 114 - Ark KitapKitabı okudu
Reklam
"İnsan, kendi ördüğü anlam ağlarına bağlı bir varlıktır."
Gösterişçi, gururlanmak için, amel ve ilminden toplumun haberdar olmasını ister.
Sayfa 295 - Ark KitapKitabı okudu
"Ve kendileri Allah'ı unutmuş olan, böylece Allah'ın da kendilerine kendi nefislerini unutturmuş olduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar, fâsık olanların ta kendileridirler." (59/Haşr, 19) "Münafık erkekler ve münafık kadınlar, bazısı bazısındandır, kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutar- lar. Onlar Allah'ı unuttular, O da onları unuttu. Şüphesiz münafıklar fâsıkların ta kendileridirler." (9/Tevbe, 67) Ayetlerde münafıkların Allah tarafından ve kendileri tarafından unutulmaları hadisesi, yabancılaşmayı açıkça betimlemektedir. Allah'ın onları unutması veya kendilerini kendilerine unutturmasının sebebi, onların fıtrattan uzaklaşmaları, sosyal hayatta fâsıklık yapmaları, iyilikten alıkoyup kötülüğü yaymaları, cimri olmaları gibi olumsuzluklardır.
Sayfa 222 - Ark KitapKitabı okudu
İnsan, siyasal nedenlerle de gösterişçi dindarlığa yõnelebilir. Dindarlığın siyasal düzlemde pirim yaptığı bir top- lumda politikacı, dindarlık gösterisinde bulunabildiği gibi her hangi bir toplum üyesi de egemen dinî politikalar nedeniyle gösterişçi dindarlığa meylederek siyaset ve politikacılarla pragmatik ilişkileri çerçevesinde gösterişçi dindarlık yapabilir.
Sayfa 229 - Ark KitapKitabı okudu
161 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.