Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elizabeth Zintl

Elizabeth ZintlKayıptan Sonra Yaşam yazarı
Yazar
8.3/10
72 Kişi
374
Okunma
3
Beğeni
1.752
Görüntülenme

Elizabeth Zintl Sözleri ve Alıntıları

Elizabeth Zintl sözleri ve alıntılarını, Elizabeth Zintl kitap alıntılarını, Elizabeth Zintl en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Köken ailemizdeki işlevimiz, dışarıdaki davranış örüntümüzden oldukça farklı olabilir. Bir insan iş yaşamında yeterli bir kişi olabilir ama aile içinde çocukça sorunlar çıkaran biri rolüne saplanabilir.
Yazar Annie Dillard'ın "Tinker Vadisindeki Gezgin" adlı eserinde ifade ettiği gibi kayıp, yaşamın bedelidir: "Kaldığın sürece ödenmesi gereken olağanüstü kira!"
Reklam
(…) Metanetli kişiler üzüntülerinin konuşulmasına izin vermemekle birlikte, genellikle başkalarının iyiliği ile aşırı ilgilidirler. Kendi yadsıdıkları şefkati, başkalarına vererek “kompulsif verici” haline gelirler. (…) “Senin sevgiyi, kederi ya da herhangi bir şeyi yaşayış tarzında öylesine bastırıcı bir şey var ki, sanki yaşamın içinden hiç değişmeden kayıp gitmeye çalışıyorsun.” — Anne Tyler
Sonunda depresyon bana geldiğinde, aslında bir yabancı değildi, hatta bir misafir bile değildi; onlarca yıldır kapımı çalıyordu. — William Styron
(…) kederin nasıl kendisini kaybetmesine neden olduğunu anlatır: Bana bakacak, beni sevecek birinin özlemini çeken yitik bir çocuktum. Herhangi birinin.
Reklam
Yas işini yapabilme yetisi, gelişimsel öykümüze bağlıdır. Doğduğumuz andan itibaren bir şeyleri geride bırakarak büyürüz. Bebek sütünü bardaktan içmek için annesinin memesini bırakmayı kabullenir. Yürümeye başladığında kucakta taşınmanın güvenliğini kaybeder. Eğer bu geçişler güvenli bir ortamda olursa çocuk iyi gelişir ve yas tutmak için psikolojik bir modele sahip bir yetişkin olma olasılığı artar. Sağlıklı ayrılıklar birbirinin üzerine inşa edilir.
''Biz aslında biraz da kaybettiklerimiziz! Yitim hepimizin hayatında var. Bizlere sormadan öykümüzün bir köşesinden giren davetsiz bir misafir gibi. Hem de kapıyı çalmadan.''
Kayıpsız sevgi yoktur ve bir miktar yas tutmaksızın kaybın ötesine geçmek diye bir şey yoktur. Yas tutamamak, ölüm ve yeniden doğumun büyük, insanca döngüsüne girememektir. — Robert Jay Lifton
Bazen keder bizi tuhaf bir biçimde avutur. Çünkü keder, kaybettiğimizle aramızda en azından elle tutulur bir bağdır. Ancak yavaş yavaş günün talepleri kendini göstermeye başlar. Kayıptan kendimizi kurtarmak ve yaşama devam etmek isteriz. Yine de bir parçamız hâlâ tutsaktır. Gözden geçirmeyi tam olarak bitirememiştir, bırakmaya hazır değildir. Kederin sona ermesini ve kaybedilen kişiyi hatırlatacak daha az şey olmasını istemek, bilinçdışında ihanet gibi görülebilir.
Reklam
Ani ölümler, dünyanın güvenli bir yer olduğuna ilişkin inancımızı sarsar.
Canım babannem.Kitabı okudu
Yas tutmadaki temel iş, yoksunluk ya da terk edilmeye uyum sağlamayı içerir.
(…) Bağımlı ilişkiler, ikirciklilik ve öfke ile yüklüdür. Başkasına karşı bu kadar kırılgın olmak kişide öfke yaratır.
Enfekte bir kesiğin iyileşmesi temiz olandan daha uzun zaman alır. Zor ya da aşırı bağımlı olduğumuz bir ilişkinin yasını tutmak da komplike olmamış yastan daha uzun sürer.
(…) Kederi yadsımak mümkün değildir. Bu, kırık bir kemiği görmezden gelmeye çalışmak kadar mantık dışıdır.
714 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.