Yeryüzünün o yanlarına mis gibi bir gece indi. Yıldızlar çillendi gökyüzünde. Sularda kurbağaların, ötelerde çakalların , sadece sevişenler için öten guguk kuşlarının sesi uzun süre kesilmedi.
Şehirlerde insanlar tuhaf olmuş. Değişmeyen köylerde biz kalmışız. İçi başka, dışı başka âlemin. Herkesin en az iki yüzü var. Biri içinde, biri dışında. Kimse içindekini göstermiyor birden. Dışındaki de yapmacık.
Bismillaaaah, bismişaaah! Allaah Allaah, evel Allah deyelim! Kadim Allah deyelim! Geldi Ali sofrası. Hemen ya Şah diyelim. Şah versin biz yiyelim. Allaaah, eyvallah; huu dost!