• Karadeniz'de Pontus rüyası görenlerin en çok heyecanlandığı dönem şüphesiz Cihan Harbi'ne girdiğimiz yıllardır. Zor zamanlardan geçiyorduk, imparatorluğun dört bir köşesinde yaman çarpışıyorduk ve bir taraftanda yüzyıllar boyu huzur içinde yaşattığımız gayrimüslimlerce sırtımızdan vuruluyorduk.
Gerçi günümüz Türkiye'sinde de o günlerin izdüşümünü yaşıyoruz.
Kitabı yazan şunu demek istiyor :
"Dön de bir bak tarihe , Türk'e kefen biçenin akibeti nice olmuş!"
Kitabı hediye gönderme inceliğini gösterip kitapla tanışmama vesile olan
✓ Aslı varsa Göksultan II. Abdülhamid Han demiştir ki:
"Bu millet iyidir lâkin bir kusuru var; çabuk unutur.''
Evet, maalesef çabuk unutuyoruz. Türk'ün, zora düştüğü günlerde kardeş dediği milletlerce birbir sırtından vurulduğunu unutması için yüz yıldan az bir zaman geçmiş; bu çok acı değil mi!
Oysa Bilge Kağan, koca koca taşlara taa 1300 yıl önce,
"Çin 'in Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp Türk milleti çok çok öldün; Türk milleti, öleceksin !” yazdırmamışmıydı!
Her neyse, bu millet bunca zorluğa darlığa düşse de bir şekilde bu cenderelerden çıkmayı başarmıştır.
İşte bu kitapta Cihan Harbinde dara düşen Türk'lerin nasıl sırtından vurulduğunu, içimizdeki Pontusçuların hainliklerini ve daha fazlasını bulacaksınız.
Ezcümle, "Okuyun okutturun" dan sonra,
geçmişte yaptığımız hataları tekrarlamamak adına buraya atalarımızdan birkaç özlü söz bırakmak istiyorum.
• Türük bodun ertin, ökün.
(Bilge Kağan)
• Türk öğün, çalış, güven.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Kitapla tanışmama vesile olan
Kitabın konusu Birinci Dünya savasi'nın ardından gösterilen bağımsızlık mücadelesi...
Kitabı okurken çok garip yerlere gittim,zaten ilkokuldan itibaren öğreniriz, kolay kolay bu hale gelmedik kolay kolay özgür Türk milleti olmadık,çok evlat kaybettik,bazen bir genç bazen ufacık bir çocuk bazen de yaşlı bir amca veya teyze,düşünebiliyor muyuz kaç çocuk yetim ve öksüz kaldı, kaç annenin ciğeri yandı kaybettiği evladının ardından.
Peki sonrası ,asıl gurur verici tarafı aslında, acısı ne kadar büyük olsa da ,kimi kaybetse de şehidin yakınları her zaman demez mi vatan sağolsun diye başı dik şekilde...Ne mutlu Türküm diyene!
Gelelim Kızıl Gül 'e ,Gülüşan 'ın o soğuk ve çetin kış günlerinde çocuklarına ve ailesine yetme çabası, güç verici ama çok acıydı.
Sürekli şunu düşündüm acaba Abdülkerim ve kardeşi dönebilecek mi?
Sanki bende gülüşan ile birlikte oturdum o pencerenin yanına ve bekledim...bekledim çok bekledim...umudumu kaybetmeden bekledim ben.
Okurken çoğu yerde gururlansam da üzüldüğüm bir çok yer de vardı,sonuçta söz konusu bağımsızlıktı ve Türk milleti son gücüne kadar savaşmak zorundaydı. Ne demişti büyük ata; Ya istiklal ya ölüm!.....
Herkese tavsiye ederim ve şimdiden iyi okumalar dilerim, kitabı okumama vesile olan Oğuzhan saygılı hocama ve