Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feroz Ahmad

Feroz AhmadModern Türkiye'nin Oluşumu yazarı
Yazar
8.4/10
199 Kişi
999
Okunma
71
Beğeni
5,6bin
Görüntülenme

Feroz Ahmad Gönderileri

Feroz Ahmad kitaplarını, Feroz Ahmad sözleri ve alıntılarını, Feroz Ahmad yazarlarını, Feroz Ahmad yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akla gelmeyen Türk
"Jön Türkler" terimi, Osmanlı İmparatorluğu'nun politik söz dağarcığına 20. yüzyıl başlarında girdi. Daha önce Avrupa, Osmanlı İmparatorluğu'ndan bahsederken "Türkiye" terimini kullanıyordu, bazen de Balkanlar'daki Osmanlı topraklarına işaret etmek için "Avrupa Türkiyesi", Anadolu ve Arap vilayetlerine işaret etmek için "Asya Türkiyesi" terimlerine başvuruyordu. Osmanlılar imparatorluklarını "TÜRKİYE" adıyla ANMIYOR, kendileri için de "TÜRK" nitelemesini KULLAN-MI-YORLARDI.
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Yayınları
İttihatçılar
İTTİHATÇILAR, siyasal fikirlerle fazla ilgili olmadıklarından, getirdikleri formüllerin çoğu basit ve saf bir nitelikteydi. Dik kafalı, inatçı, kendi yarattıkları dışında yapılagelmişleri önemsemeyen adamlardı. Biçimlenmemiş bir meşrutiyetçilik kavramı dışında, gelecekteki eylemlerini belirleyecek ilkelerden yoksundular. Değer ölçüleri; kolektif disiplini bireycilikten üstün gören ve siyasetin, merkezi ve oligarşik bir denetim altında bulunması gerektiğini savunan küçük, saygınlığı az bir grubun değer ölçüleriydi. Kendilerini bir buluş sahibi olarak görüyorlar, daha önceki hareketlere bazı şeyler borçlu olduklarını düşünmüyorlardı. Biricik emelleri, Jön Türk hareketini, modası geçmiş ve yozlaştırıcı olarak niteledikleri liberalizm mikroplarından arındırmaktı. Ancak, değişiklik kadar süreklilik de tarihsel gelişimin kaçınılmaz bir parçası olduğundan, kendileri kabul etmeseler bile geçmişin etkisi altındaydılar.s.190-191
Sayfa 191
Reklam
Millî ekonomi
İttihatçılar, ekonomik egemenliğe sahip olmadıkça, milli egemenliğin anlamı olmadığını anlamışlardı. Ekonomik egemenlik için yabancı boyunduruğundan kurtulmak yeterli değildi; devletin desteğiyle kurulan ve geliştirilen bir millî ekonomi gerekliydi.
Sayfa 191
Borç almak
1875'te Babıâli, 200 milyon sterlin tutarında dış borcu ödeyememişti. Altı yıl sonra(1881) da tuz, tütün, ipek ve balıkhaneler gibi kaynaklardan sağlanan BAZI DEVLET gelirlerine EL KOYMA YETKİSİNİ ALACAKLILARA TANIMAK zorunda kalıyordu. Bu işlemin denetimiyle görevlendirilen kuruluşa Düyun-u Umumiye(Osmanlı Kamu Borçları İdaresi) adı verilmişti.
Sayfa 101 - Kaynak Yayınları
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Hintli tarihçi Feroz Ahmad, İttihat Terakki Cemiyetini, ne olduğunu ne olmadığını çok iyi anlatmış. Bolca yerli, yabancı özellikle İngiliz kaynaklarından kaynaklarla, oldukça detaylı. Genç Osmanlılar, Jön Türkler, İttihat Terakki Cemiyeti ve neler yaşandığı ile alakalı güzel bir çalışma. Yabancı biri olduğu için bir ideolojik saplantısı da yok anlatanın. Okunmalı.
İttihat ve Terakki 1908-1914
İttihat ve Terakki 1908-1914Feroz Ahmad · Kaynak Yayıncılık · 2019263 okunma
Yeni rejim, ilk büyük bunalımını 1908 Ekim'inde yaşadı. 5 Ekim'de Bulgaristan tam bağıınsızlığmı ilan ediyor; bir gün sonra da Avusturya-Macaristan, Bosna ve Hersek'in kendi İmparatorluğuna katıldığını açıklıyordu. Ve aynı gün Girit, Yunanistan'la birleşmek ka­rarına vardığını duyuruyordu. Babıali'nin yapabileceği pek bir şey yoktu. 1878 Berlin Kongresi'ne katılanlara başvurarak durumu pro­testo etti; çünkü ilk iki karar; bu kongre sonucu imzalanan antlaşmaya aykırıydı; Girit için ise, Büyük Devletler güvence vermiş bulunuyor­lardı. Büyük Devletler cevap vermekte gecikmediler: Türkiye lehine duruma müdahale etmeyeceklerini açıkladılar. Bu saldırgan davranışlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun her köşesinde büyük öfke ve kızgınlık uyandırdı. Basın ateş püskürüyor, iğneli sözlerle dolu makalelerin sonu gelmiyordu.
Reklam
Oysa, Jön Türkler, işe yaramayan, yozlaşmış memurları işte tutarak verimin düşmesine göz yummanın, birkaç bin altın harcayarak onları emekliye ayırmaktan daha pahalıya mal olacağını düşünüyorlardı.
Dış dünyada ise, Japonya'nın çağdaş bir güç olarak kendini dünyaya kabul ettirmedeki başarısı, çağdaşlaşma konusunda Türk­lerin umutlarını alevlendiren en etkili unsur olmuştu, diyebiliriz.
Hükümet, ilgili Büyük Devletler'in rızasıyla, Osmanlı İmpara­torluğu'ndaki yabancılara, uluslararası yasaların dışında, kapitülas­yonlarla tanınan imtiyaz ve haklara bir son vermeye çalışacaktı.
Meşrutiyetin vaat ettiği eşitliğe uygun olarak askeri hizmet zorunluluğu, Müslüman ol­mayanlarla birlikte bütün Osmanlıları içine alacak biçimde geniş tu­tulacaktı .
Reklam
Mali durumun bozukluğu göz önüne alınarak, mevcut mali kanun­lar düzeltilecek, yeni yıl için rasyonel bir bütçe hazırlanacaktı.
Cemiyet ile Ba­bıali arasındaki bu işbirliğiyle, Saray'ın iktidarı tekeline alma çabaları bir kez daha dizginleniyordu.
Ertesi gün Sabah gazetesinde yayımlanan bir bildiriyle Cemiyet, yeni kabineyi bütün gücüyle destekleyeceğini açıklıyor ve halktan -yabancıların eleştirilerini önlemek üzere- kanun ve nizamın yürütülmesi için işbirliği istiyordu.
Sait Paşa ve Dahiliye Nazırı Memduh Paşa, zaten, siyasal suçlarla birlikte adli suçluları da serbest bıraktıkları ve eski rejimin yozlaşmış memur­larının kaçmalarına göz yumdukları için Cemiyet'in kuşkuyla izlediği kişilerdi.
Devletin yürütme organıyla Cemiyet, ilk kez Ağustos başlarında, Harbiye ve Bahriye Nazırlarının kimin tarafından atanacağını görüşmek üzere karşı karşıya geldiler.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.