Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fredrik Barth

Fredrik BarthKürdistan'da Toplumsal Örgütlenmenin İlkeleri yazarı
Yazar
Derleyen
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
2
Beğeni
345
Görüntülenme

Hakkında

Norveç, Irak, Pakistan, İran, Sudan, Yeni Gine, Umman, Bali ve Bhutan'da saha araştırmaları yapmış, yaşayan çok az sosyal bilimcinin araştırma tecrübesine sahip olmuştur. Kendisi ayrıca Boston Üniversitesi Antropoloji bölümü başkanlığını yapmıştır. Bunun yanında yine akademisyen olarak Oslo üniversitesi, Bergen Üniversitesi, Emory Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi'nde öğretim üyeliği ve hocalık yapmıştır. En son yine Bergen Üniversitesi'nde Sosyal Antropoloji bölüm başlanlığını yaptıktan sonra emekliye ayrılmıştır. Barth 24 Ocak 2016'da Oslo, Norveç'te 87 yaşında ölmüştür.
Tam adı:
Thomas Fredrik Weybye Barth
Unvan:
Yazar, Antropolog
Doğum:
Leipzig, Almanya, 22 Aralık 1928
Ölüm:
Oslo, Norveç, 24 Ocak 2016

Okurlar

2 okur beğendi.
1 okur okudu.
1 okur okuyor.
2 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kürtler Fırat Nehrinin Kuzey Suriye'den geçtiği alanlardan başlayıp Türkiye üzerinden İran'daki Kirmanşah bölgesine doğru uzanan ve belkemiğini Zagros Dağlarının oluşturduğu hilal şeklindeki dağ silsilesi boyunca yerleşmişlerdir. Mezopotamya bozkırlarına doğru dağ etekleri boyunca yayılırlar; kuzeye ve doğuya doğru gidildikçe Kürt böl- gesi Ermenistan ve Azerbaycan bölgelerine karışır. Yaşadıkları alanların büyük bir kısmında, Kürtler toplam nüfusun sadece küçük bir bölümünü oluştururlar. Diğer taraftan, Güney Kürdistan hemen hemen tamamiyle Kürtlerin yerleştiği bir alan- dır
Reklam
Ağalığın köy ağalığına benzer bir şekilde mirasla devralınan bir konum olduğunu söyleyebiliriz. "Eski Ağa'nın Ağalık için uygun bir oğlu yoksa" köylüler tarafından yeni bir Ağa seçilir. Ağalar, genellikle, sürekli yanlarında bulundurabilecekleri bir gruba bakabilecek güç ve araçlara sahiptirler. Bu durum Caf örgütlenmesindeki Piştmala grubuyla paralellikler gösterir. Dolayısıyla, Ağalar otoritelerini arttırmak için belirsiz bir şekilde kurumsallaşmış bir mekanizmaya da sahiptirler. Hemawend grubunun dört ana kolu- nun Ağaları'nın formel konumu Caf Beyzadeleri'ninkine benzememektedir, ancak gerçek farklar formel konumdan ziyade derece anlamındaki farklılıklardır
Burada tarihsel bir yönelim zorunludur Süleymaniye şehri yüzyıllar boyu, Osmanlı İmparatorluğunun hükümranlığı altında Baban Paşaları tarafından yönetilen, görece bağımsız bir paşalığın başkenti olmuştur. Bu paşalık yukarıda tarif edilen bölgenin hepsi değilse de büyük bir kısmını içine alıyordu. Güçlü bir feodal örgütlenmenin oluşturulduğu bu bölgede merkezi yönetim orta derecede etkiliydi. Bu ise aşiret biçimin- deki siyasal örgütlenmelerin büyük bir bölümünün parçalanmasına ve büyük serſ grupları ile kiracı çiftçilerin ortaya çıkmasına yol açmıştır
Kürtler sözkonusu olduğu sürece, bu bölge Arap, Pers ve Türk kültürlerinin karşılaşma alanlarıdır. Böylesi bir konum değişik ve rakip normatif sistemler, farklı örgütlenme ilkeleri ve iktidar hiyerarşileriyle tanışıklığı beraberinde getiriyor. Sözkonusu köylünün bu tanışıklığı, bu değişik sistemlerin ve ilkelerin manipülasyonu için yapılan teşebbüslere zemin sunuyor. Böylece, bilinen (fakat kısmen birbirini karşılıklı olarak dışlayan) sistemleri manipüle eden rakip gruplar farklı köylerde farklı güç hiyerarşileri kuruyorlar. Bu durum bölgedeki toplumsal örgütlenme biçimlerinde çeşitliliğe neden oluyor.
Adile Hanım, İran Kürdistanı'nın güney bölgelerini yöneten Erdelan prenslerinin soyundan gelir. Caf aşiretinin yerleşik birimine önderlik eden Osman Paşa ile evlenmiştir. Eşine yönetim meselelerinde yardımcılık yapmış; ölümünden sonra da Caf Beyzadelerinin önderliğini kendisi yürütmüştür. Osman Paşa'nın ölümünden önce kendisini ziyaret eden Soane, Adile Hanım'dan hem bir insan, hem bir önder olarak övgüyle sözeder. Savaş sonrası dönemde ortaya çıkan çatışmalarda bağımsız bir politika izlemiş, ingilizlerle işbirliği yapmış, Şêx Mahmud'un (Berzenci) karşısında yeralmıştır. Şêx Mahmud'un kuzeni ve üvey kız kardeşi Hafsexan, siyasi otoriteye sahip kadınlar için çağdaş bir örnek olacaktır. Henüz genç bir kızken, Şêx Mahmud isyanının en kritik döneminde, kendisine birkaç esir İngiliz subayını eşkıyalardan koruma vazifesi verilir. Hafsexan sorumluluğu öyle bir tarzda yerine getirir ki, esirlere yaptığı adil muamele, daha sonra resmi İngiliz mahkemelerinde Şêx Mahmud'un idam cezasının hayat boyu sürgüne çevrilmesinin gerekçesi olur.(Daha sonra bu ceza da hafifletilmiştir.) Hafsexan o andan itibaren Süleymaniye bölgesinde önemli bir konuma yükselir; bugün de(1951) kendisine ait bahçelerde, kocası Şêx Qader'den bağımsız olarak, kadınlı erkekli ziyaretçilerini ağırlıyor. Ufak tefek, kara saçlı, çekici bir kadın olan Hafsexan, itibarını tamamen haklı çıkaracak bir toplumsal zarafet ve zeka örneği sergiliyor.
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok