Gregory Jusdanis sözleri ve alıntılarını, Gregory Jusdanis kitap alıntılarını, Gregory Jusdanis en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“kanon herkesin ulaşabileceği, belli milli ve toplumsal çıkarlan temsil eden yazılar bütünüdür. antolojiler, derleyicilerinin belli dönemlerde nelerin derlenmeye layık olduğunu düşündüklerini gösterdiklerinden, kanon hakkında yapılacak araştırmalar için önemli birer kaynaktırlar. bir antoloji, belli bir dönemin, çeşitli nedenlerle antolojiyi hazırlayan kişinin dikkatini çeken, kanona dahil olan metinlerini yansıtır. antolojileri hazırlayanlar çoğunlukla yaptıkları seçmenin gerekçesini, hem kendi varsayımlarını hem de okurlarının beğenilerini ortaya koyan savlar içeren bir önsözle açıklarlar. neyin merkezde neyin çevrede olduğunu, neyin yeniden basılıp neyin yeniden basılmayacağını onların -ve tabii yazarların, öğretmenlerin, kütüphanecilerin, kitap tanıtım yazısı yazanların- kararları belirler. bir metnin bir antolojiye dahil edilmesi tabii ki o metnin kanonlaşacağının garantisi değildir. bu yüzden antolojiler başlangıç aşamasında, tanınmış metinleri bünyelerine dahil ederek kanonu yansıtırlar. basıldıkları zamansa edebiyat söylemine girerek kanonun (yeniden) oluşumunda rol alan önemli failierden biri haline gelirler.”
“bütün sanatlar arasında millet oluşumuna en güçlü bir biçimde edebiyat iştirak eder. örneğin; roman, gazeteyle birlikte milli basılı medyanın dilin standartlaştırılmasına yardım eden ve okuryazarlığı teşvik eden en önemli araçlarındandır. edebiyat kolektif kimliğin aynası olarak hizmet verir ve aynı zamanda onun hikayesini anlatır.”
“bireyler kanona dahil olan metinleri okuyarak kendi beğenilerini halkın beğenisinden ayrıştırır, böylelikle kendi toplumsal konumlarına daha üst bir değer biçerler.
pierre bourdieu bu bilgi biçimine "kültürel sermaye" -bireylerin kendilerini seçkinleştirip resmi yüksek kültüre ulaşmalarını sağlayan öğrenilebilir beceriler- adını verir. bu seçkinleşme toplumun bütün düzeylerinde ortaya çıkarken, kültürel sermaye yüksek kültürün dışlayıcı işlevine gönderme yapar. insanlar bu saygınlığı ailelerinden, üyesi oldukları sınıftan ve aldıkları eğitimden dolayı öğrendikleri ayrıcalıklı kültürel simgeler sayesinde kazanırlar.”
“onun gözünde milli bir kültür ancak özerk bir devletin sınırları içerisinde ve ortak günlük dil temelinde mümkündü; bazı alimlerin ‘bağımsızlığa, sanatlara ve bilimlere’ kavuşabilmek için diriltmek istedikleri klasik dil temelinde değil.”
“bu, bir topluluğun dili siyasal gerçeklikten koparmayı reddetmesi ve edebiyatı estetik özerkliğin evrenselliği varsayımına meydan okuyan toplumsal mücadelelerle bütünleştirmesidir. edebi yazının tarihsel sürece bilinçli olarak müdahale ettiği bu farklı kültürel bağlamlar, batı'nın edebiyatla siyaseti birleştirme yasağını şüpheli kılarlar. kültürel farklılığın bu tür örnekleri, milliyetçi söylemin hâkim anlayışını, yani gerçekliğe ilişkin bir temsilin onun tek temsili olduğu anlayışını yapıbozumuna uğratırlar. bu birci tarih görüşü tikel bir dünyayı genelde dünyayla eşitler ve bu dünyanın, kendisinin bir uzantısı olduğunu zanneder.”