Beykent Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı ile Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri eğitimi aldıktan sonra spikerlik ve sunuculuk için akademik eğitimini de tamamlayan Altunkaş, Perfore ve kamera önü spikerlikle başlayan habercilik hayatının yanı sıra birçok reklam filminde seslendirme dublaj yaptı. Uzun yıllar reklam film sektöründe genel sanat yönetmeni olarak görev alan Altunkaş, eşzamanlı olarak ulusal yazılı basında yaşama dair yazıları ve röportajlarıyla ses getirdi. Medya genel koordinatörlüğü ve film şirketlerinde yöneticilik de yapan Altunkaş, film yapımı ve satışıyla iş hayatına devam etmektedir. Kapının Ardındaki Ben, yazarın ilk romanıdır.
"Mutlak ve tek yaratıcıya bile karşı gelen insan, kendi kökünü dünyadan kazımaya yemin etmiş ve her işlediği suçun sonunda şeytanı işaret ederek suçu ona atmıştı. Ve insan suretindeki şeytanlaşmış ruhlar her yerdeydi."
Sayfa 55 - Nemesis Kitap istanbul ocak 2020Kitabı okudu
"Dünyadaki tüm çocuklar bir toplumun geleceği, bir toplumun umudu ve neşesidir. Her biri eşsiz değerdir. Değerlerine zarar veren, sahip çıkamayan toplumlar, hangi zaman aralığında olur bilinmez ama yıkılmaya mahkum olacaklardır."
Sayfa 49 - Nemesis Kitap istanbul ocak 2020Kitabı okudu
"Bu dünyada ecelinle ölmesen bile bir cani gelip canını alabiliyor. O yüzden hiçbir şeyi ertelemeyin. Sevdiğinizi açık açık söylemekten de çekinmeyin. Ânı yaşayın, yoksa erteleyip söylemediğiniz her şey gün gelip sırtınıza yük oluyor."
Sayfa 229 - Nemesis Kitap İstanbul 2022Kitabı okudu
Çocukluğumdan beri tanıdığım rahmetli kemal amcanın kızı Güneş abla. Kendisini çok tanımam fakat rahmetli kemal amcayı tanımayan yoktur mahallemizde.
Bende bu vesileyle kitabı edinip okumak istedim.
Kitap konu olarak Zeynep karakterinin etrafında şekilleniyor. Zeynep gazeteci,sevgilisi mete de çocuk doktoru. Birlikte yaşıyorlar. Zeynep çocukluğundan beri gördüğü rüyayı 3 sene sonra tekrar görmeye başlıyor. Bir kapı üzerinde zincirli işlemeli bir kapı. Yıllar sonra Zeynep Galata'da gezerken kapıyı görüyor ve bunun esrarını çözmeye karar veriyor.
Öncelikle şunu demeliyim. Kitap başlarda oldukça sıkıcıydı. Gelgit yere ağlamalar saçma sapan krizler filan olaylar karmakarışıkti. Sonra ortalara doğru özellikle geçmişe dönük yazılan kısımları fena değildi. Tamam dedim tam açıldı ilerliyor bu sefer kitap bitmek üzere.. Ama o son. Maalesef olmamış Güneş abla kim varsa kim yoksa katletmiş yani. Sonunu çok acele yazılmış ince düşünülmemiş yani tamam artık bitsin der gibi olmuş. Ben açıkçası yazsaydım bu son gibi saçma bitirmezdim herhalde.
Yani dediğim gibi kitabın sonuna eh öyle böyle kitap ilerledi. Ama sonu tatmin etmedi beni. Hafif,kafa yormayan kitap arayanlar için tercih edilebilir. Bu ilk kitabi devam ederse bunu da hallaedecegine eminim ben.
Okuduğunuz için teşekkürler. İyi okumalar.
Kitabın kapağına ve adına vurularak satın aldığım bir kitap, aynı zamanda ilk defa okuyacağım bir yazarın İlk kitabı. @bkmkitapcom un harika ötesi bir kampanyasından aldığım kitabın İlk sayfalarını önce yavaş yavaş konuya hakim olmaya çalışarak okumaya başladım. Ancak sayfalar ilerledikçe ve iki ayrı zamandaki yaşanmışlıkları merak uyandıran gizemli anlatımı ve konuyu birleştirmesi müthişti. Gerçekten keyif alarak okudum. 1955 ve günümüzün İstanbul'unda Dost Apartmanı sakinlerinin geçmişi ve şimdisi... Sanırım yazarın ikinci kitabını da İlk fırsatta alıp kütüphaneme okuyup ekleyeceğim. Sevgili @gunesaltunkas gönlünüze kaleminize sağlık, kitaplarınızın devamını , başarılarınızın daim olmasını diliyorum.
“On beş gün önce gol attığımda omuzlardaydım... O gün ise kayalar ve boya tenekeleriyle karşılaştım... En kötüsü, harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdı. Evde ne pencere ne kapı kalmıştı. Kızlarım küçüktü, onları öldürmeye kalktılar. İstanbul’dan emniyet müdürü evime geldi. Gece gördüğü manzara karşısında ‘Aman Allah’ım’ demişti...”
Türkiye