"Kalbi, tıpkı yaralı bir kuş burukluğuyla çırpınıyor, gözlerinde eskilerden kalma bir hüzün birikiyordu. Uzun zamandır ilk defa birisi için çırpınıyor, ilk defa başka birisi için telaşlanıyordu."
Kitaplara karşı ilgili birisin demek. Ne güzel! İnsanın en sadık dostlarıdır onlar. Ne yalan söylerler, ne laf taşırlar ne de ihanet ederler. Sen onları terk etmediğin sürece, onlar seni asla terk etmezler.
O çalışkan, ekmeğini taştan çıkaran ama bağrı yanık, ertelenmiş hayallerin cam kesiği sancılarıyla beslenen insanlar, sıkıntı ve çaresizlikle bezeli yüreklerinde, birbirlerine karşı muhabbet ve sevgiye her zaman yol bulurlardı.
"Gitmekti muradım. Belki de kaçmak... Uzaklaşmak... Nereye, niçin gittiğimi bilmeden yollara düşmek; yılların insafına terk etmek kendimi... Yolun bittiği yerde yeniden başlamak..."
Deniz'de Bir Damlaydı Aşk, Habib Mert
İlk romanım...♥ Dün gece uyurken aklıma bi anda düştü. Hep okurdum. Uyumadan, sabah- akşam. Aslında benim ilk "iyi ki" lerimden. Bana bir kez daha küçük olduğumu ve empatinin gücünü hatırlatan bir kitaptı. 9 yaşıma sevgilerle#♥
Kitapta çok güzel tasvirler ve betimlemeler vardı ancak bunda aşırılığa gidilmesi romanın akıcılığını sekteye uğratmış. Yine de anlatım biçimi çok hoştu. Yalnızca aşk minvalinde kalmayıp birçok sosyal meseleye değinilmesi de takdirimi kazandı. Kitabın ana fikrinde ağır basan kadercilik anlayışı vardı. Buna katılmadığımı söylemeliyim. Sonuç olarak çağdaş romanlara fazla muhabbet beslemesem de bu kitabı beğendim.
Kerbela romanları, genelde hep acı üzerinden işlenir. Bu da o zeminde işlenen bir romandı. Bu romanda dikkatimi çeken nokta, kişileştirmenin çok iyi kullanılmasıydı. Çölün konuşması, buna bir misaldir.
Şiî bakış açısıyla yazıldığı için, olay örgüsüne ve diyaloglara yansıyan bazı ifadeleri tasvip etmedim. Onun dışında akıcı bir üslubu vardı. Fakat zaman zaman betimlemelerin çokluğu, bu akıcılığı örselemiş.
Çölün FeryadıHabib Mert · Kalender Yayınevi · 20145 okunma