(20) Tevhid ehli, dâimî bir gevşekliğe ve hüzne kapılmaz. Üzüntülerin ve yılgınlığın çelmesini yese de, düştüğü yerden kalkarak yoluna devâm eder. İzzetin tamamının el-Aziz olan Allah Subhanehu ve Teâlâ'da olduğuna yakînen imân eder. Yine el-Azîz'in verdiği izzetle; Nebî aleyhisselâm'ın ve de tevhîd ehlinin de dareynin izzetlileri olduğunu aklından çıkarmaz. Unutanlara hatırlatır, bilmeyenlere öğretir.
Özetle: Tevhid ehli, tevhîd üzere yaşayıp, tevhîd üzere ölen; Rabbini râzı edip, O'nun cennetine giren kişidir. Rabbim, bizleri de onlardan eylesin. Allâhümme âmin.
Tüm tevhid ehli'ne selâm ve duâ ile..