9.1/10
157 Kişi
852
Okunma
79
Beğeni
5,3bin
Görüntülenme

İbrahim Canan Gönderileri

İbrahim Canan kitaplarını, İbrahim Canan sözleri ve alıntılarını, İbrahim Canan yazarlarını, İbrahim Canan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(1766)Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) dua ederken ellerini öyle kaldırdı ki, koltuk altlarının beyazlığını gördüm."
Sayfa 528Kitabı okudu
“(Allah’ın kabul ettiği) üç müstecab dua vardır, bunların icabete mazhariyetleri hususunda hiçbir şek yoktur. Mazlumun duası, müsâfirin duası, babanın evladına duası.” (Tirmizî, Birr 7,1906)
Sayfa 525Kitabı okudu
Reklam
Bediüzzaman
İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Bazı duâlar icabete iktiran etmez, diye iddiada bulunma. Çünkü duâ bir ibâdettir. İbâdetin semeresi âhirette görünür. Dünyevî maksatlar ise, namaz vakitleri gibi, duâlar ibâdeti için birer vakittirler. Duâların semeresi değillerdir. Meselâ, Şemsin tutulması küsuf namazına, yağmursuzluk yağmur namazına birer vakittir." "Ve kezâ, zalimlerin tasallutu ve belâların nüzûlü, bazı hususî duâlara vakittir. Bu vakitler bâki kaldıkça, o namazlar, o duâlar yapılır. Eğer bu vakitlerde dünyevî maksatlar hâsıl olursa, zâten nurun alâ nur. Ve illâ, icâbet duâya iktiran etmedi, diyemezsin. Ancak, henüz vakit inkıza etmemiş, duâya devam lâzımdır, diyebilirsin. Çünkü o maksatlar duâların mukaddemesidir, neticesi değillerdir." "Cenab-ı Hakk’ın duâların icâbetine vaadetmesi ise, icâbet ayn-ı kabul değildir. Yâni, icabet kabulü istilzam etmez. Duâya her halde cevap verilir. Cevapsız bırakılmaz. Matluba olan is’âf ise, Mucîbin hikmetine tâbidir. Meselâ: Doktoru çağırdığın zaman, herhâlde: 'Ne istersin?' diye cevap verir. Fakat: 'Bu yemeği veya bu ilâcı bana ver.' dediğin vakit, bazen verir, bazen hastalığına, mîzacına mülâyim olmadığından vermez." "Adem-i kabul esbabından biri de duâyı ibâdet kasdiyle yapmayıp, matlubun tahsiline tahsis ettiğinden aksülâmel olur. O duâ ibâdetinde ihlas kırılır, makbul olmaz."
Sayfa 515Kitabı okudu
“Ben Allah’ın rahmetini umuyor, azabından korkuyorum...”
Sayfa 485Kitabı okudu
Zîrâ ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ı işittim şöyle diyordu: “Kim bir kusur görür ve onu örterse, diri gömülmüş birisine hayat vermiş gibi olur.”
Sayfa 450Kitabı okudu
Reklam
"... o benden değildir, ben de ondan değilim."
Sayfa 450Kitabı okudu
Mü’min nerede, ne zaman, kimden bir kabih görürse onu takbih etmekle mükelleftir.
Sayfa 445Kitabı okudu
(1724)-Ebu Musa -radiyallahu anh- anlatıyor: "Yanımda amcamın evlâtlarından iki kişi daha olduğu halde, Resulullah Aleyhisselâm'ın huzuruna girdim. Yanımdakilerden biri: "Yâ Resulellah! Allah'ın sana tevdi ettiği işlerden bazıları üzerine bizi emir tayin et!' dedi. Diğeri de aynı istekte bulundu. Resulullah Aleyhisselâm onlara şu cevabı verdi: "Allah'a yemin olsun ki, biz bu işe onu talep eden veya ona hırs gösteren bir kimseyi tayin etmeyiz." (Müslim: 1733)
Sayfa 432Kitabı okudu
1692-) Ebû Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kıyamet günü, insanların Allah'a en sevgili ve mekan olarak en yakın olanı, adil imamdır. Kıyamet günü, insanların Allah'a en menfuru O'ndan mekan olarak en uzak olanı da zalim sultandır."
Sayfa 427Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.