10.0/10
1 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
250
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

4 okur okudu.
1 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yapılan istatistiklere göre Osmanlı devletinde 621 yıl boyunca sadece altı hırsızın eli kesilmiştir. Batılı insanlardan biri gezmek ve araştırmak maksadıyla Osmanlı devletine gelmiş ve bir Osmanlı vatandaşına şunu sormuş: “Altı aydır ülkenizde birçok vilayet gezdim ama o kadar dikkatle baktığım halde eli kesik hiç kimseye rastlamadım. Oysa sizin dininizde hırsızın elinin kesildiğini biliyorum!... demiş." Müslüman da cevaben: "Bizim dinimizin gayesi el kesmek değil, hırsızlığı önlemektir. Bir hırsızın eli kesilince artık eli kesilecek korkusuyla kimse hırsızlık yapmaz. Bir hırsızın elinin kesilmesinin etkisi en az yüz sene sürer" demiş. Bununla beraber 1982 yılının resmi rakamlarına göre İngiltere'de bir milyona yakın hırsızlık vakası dosyalara geçmiş ve bu hırsızlık olaylarında dört yüzden fazla masum vatandaş öldürülmüştür. Yine içinde yaşadığımız Türkiye'deki resmi istatistiklere göre hırsızlık sayısı 2009'da 5.758 iken 2019'da bu rakam 42.752'ye çıkmıştır. Bu durum İslam Şeriati'nden, Allah'ın Kitabı'ndan uzaklaştıkça daha da artış göstermektedir.
Sayfa 33 - Yedi SemaKitabı okudu
Yine İslam dini ferdin malını korumak için hırsızlık yapan kişinin elinin kesilmesini, zina eden evlinin ise recmedilmesini emretmiştir. Ancak günümüzdeki İslam karşıtı bazı toplumlar bu hükümleri istismar edip insanlara kötü lanse ederler. Her hırsızın eli kesilirse ülkede adam kalmaz derler! Oysaki bu hükmün geçerli olabilmesi için çalan ve çalınan eşyada gerekli bazı şartlar vardır: Her çalan kişinin eli kesilmez. Elin kesilmesi için konulan bazı şartlar vardır. Bu şartlar şunlardır: 1- Malı gizli bir yolla çalması, ayan beyan ortalıkta olan bir mali alması hırsızlık hükmüne girmez. 2- Çalınan malın muhterem/itibarlı bir mal olması. Müzik veya eğlence aletleri gibi gayri muhterem olmaması. 3- Çalınan malın nisap miktarında olması. Buda üç dirhem veya bunun yerine geçen bu miktardaki maldır. 4- Çalınan şeyin gizli saklanmış olması gerekir. 5- Çaldığının ispat edilmesi gerekir. Buda iki adaletli şahidin veya hırsızın kendisinin itiraf etmesiyle olur. 6- Kendisinden çalınan kişinin malını talep etmesi gerekir, aksi takdirde eli kesilmez.
Sayfa 32 - Yedi SemaKitabı okudu
Reklam
ANLAMAK İSTEYENLERE:
Bakara Suresi 179. Ayette Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız." İlk etapta bu hükmü okuduğumuzda bize itici gelebilir. Ama İslam âlimlerinin bu ayete verdiği manayı okuyunca bu hükmün ne kadar hikmetli ve ne kadar makul olduğunu görürüz. Büyük müfessir İbn Cuzeyy (rahimehullah) bu ayetin tefsirinde şöyle der: "Kısas, insanları öldürme niyetinden caydırır. Yine denildi ki manası şudur, kısas öldürmekten daha hafiftir. Çünkü bunda bir kişiye karşılık bir kişiyi öldürmek vardır. Bunun aksine cahiliyede katilin ve maktulün/öldürülenin kabilelerinin birbiri arasında savaşması ve bu sebeple bir topluluğun öldürülmesi vardır.(İbn Düzey, 1/96.) İşte bundan dolayı yüce Allah kısasta hayat vardır der. Çünkü bir nefis günahlarından arınmış bir şekilde ölürken birçok kişi de hayat bulmuş olur!"
Sayfa 30 - Yedi SemaKitabı okudu
Bugün sen insanların Allah'ı sevdiklerini iddia ettiklerini görürsün. Ancak sadece dil ile Allah'ı sevmeyi iddia etmek Allah'ın azabından kurtulmak için yeterli değildir. Çünkü her sevgi bir bedel ister. Bugün baktığımızda Hristiyanlar, Yahudiler ve müşrikler Allah'ı sevdiklerini iddia ederler ancak bu sevgi onları Müslüman yapmadığı gibi cennete de sokacak değildir.
Sayfa 41 - Yedi SemaKitabı okudu
"Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, «Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız» dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?” (Bakara 170)
Sayfa 53 - Yedi SemaKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok