İdare başında olanlar, idare etmek için zor kullanmaya mecbur olanlar, her zaman ölçülü davranmak zorundadırlar. Eğer, tutkularına kapılarak, ya da düşmanlarınca mecbur edilerek ılımlı davranışların sınırları dışına çıkacak olurlarsa kaygan bîr yola sapmış, böylece düşmelerini hazırlamış olurlar.
Oysa zarar görenler ve sömürülenler, zekâlarını ve çılgınlıklarını istedikleri gibi kullanabilirler. Bu, onların sömürenlere karşı kâh sinsi, kâh açıkça kullanabildikleri iki silahtır.
O, kim olduğu bilinmeyen masallaşmış bir üstaddır. Toplum ona dilediği, arzuladığı biçimi vermektedir. Çünkü zihni birçok adlarla yormak, fikirce de olsa, birçok kişiye borçlu kalmak hoşlarına gitmez.