"Bence iki insanı bir arada gördüğümüzden ayrı ayrı gördüğümüzden daha iyi insanlar olduğunu düşünüyorsanız, onların birlikte olmaları gerektiğini anlarsınız."
Yine uzun zamandır kütüphanemde bekleyen bir kitap okumaya karar verdim. Basıldığı sene #2015inenbaşarılıçıkışromanı seçilmiş, bende okuduğum yorumlar ve iç kapağına vurularak almıştım
İlgi çekici, düşündürücü ve altta yatan gerçeklerle ilgi çekici ve ismi ile ironi taşıyan bir kitaptı.
Ani FaNelli prestijli bir okul olan Bredley'de okurken 14 yaşında dört okul arkadaşının tecavüzüne uğrar.
Popüler kızlar grubuna girmek isterken başına gelenler, şu anda ne kadar popüler genç bir kadın olsa da onun peşini bırakmaz.
Sakladığı özel ve acı dolu sır evlilik hazırlığı yapan Ani'yi mutlu sona mı taşıyacak, yoksa o sır onun her şeyini kaybetmesine mi neden olacak?
Ne diyebilirim yarıda bıraktım kitabın adına bakarken kafamda şans adına bir sürü kurgu dönmüştü lakin aşırı alakasız şansın hiç dönmediği gayesiz bir kitapdı bıraktım
Bir yanda hayali kurulan popülerlik, çalışkanlık ve tırnaklarla kazınarak istenen zenginlik... Rahat bir yaşam olur sonunda değil mi? Diğer yanda ise geçmişin yüklerinden, tüm stresinden kurtularak özgür olabilmek... İkisi asla aynı zamanda olamaz; çünkü bir emel daha öne geçer ve bocalamaya başlarsın. İki isteğin birinde düşüş yaşarsın.
Ani FaNelli, prestijli okulda okurken başına bazı şeyler gelmiştir. Ve bundan dolayı da hayatını yeniden başlamak ve inşa etmek zorunda kalmıştır. Ne kadar geçmişimi bırakıp geleceğine odaklanmaya çalışsa da geçmişi peşini bırakmıyordur. Bakalım neler olacak.
Merhaba kitap severler;
Kitabı satış sayfasındaki yorumlara bakarak aldım. Kapak tasarımı,ayracının albenisi, 2015 'in en başarılı çıkış romanı olunca artık
Selda Akbal
okuyalım da "bize de iyi gelsin" diye piyango bu kitaba vurdu.Ancak beklentimi karşılamadı.
İçersinde katolik bir kızın fazlaca aykırı davranışları,lisede
#dünyanıenşanslıkızı
Dünyanın En Şanslı Kızı
Herkese Merhabalar.️
Sizlere büyük bir heves ile başladığım ama okumaktan pes edip bıraktığım bir kitap ile geldim.
Evet evet yarım bıraktım hatta yarım bile değil 95.sayfada pes ettim.
Eskiden olsa okuyayım falan derdim ama ben artık o eski ben değilim.
Yeni mottom oku ,keyif al sarmıyor ise salla kendine işkence yapma nasıl ama?
Tiffani adının bu olduğunu düşünüyorum.
Kızımız zengin ve Katolik bir ailenin kızı küçük yaşlarda daha Katolik okuluna veriliyor ama orada yasaklı madde kullanınca işler onun için değişiyor.
Yeni okul yeni çevre derken başına olmadık şeyler de geliyor. En üzücü olan da tabi ki tecavüz.
Şimdilerde cinsel içerikli yazılar yazıyor ve kendisi gibi zengin biri ile nişanlı.
Nişanlısının ayağına bir fırsat geliyor o ise olduğu yerde kalıp editörlüğe yükselmek istiyor.
Nişanlısı ise onun her yerde yazacağını ama onun ise fırsatın her zaman ayağına gelmeyeceğini söylüyor.
Geçmişten gördüğü biri ile de şimdi ve geçmiş arasında gidip gelmeye o anları anlatmaya başlıyor.
Şimdi ben neden anlamadım derseniz anlatıma ısınamadım, konuya başlamasının uzunluğu sarmadı.
Bor sürü işim olması elbette ilk defa bu kadar isim görmüyorum ama bir sürü de marka adı yazacağım diye olmadık betimlemelere girmesini sevemedim.
Sonuç olarak sevmedim ve kendime eziyeti bu kitap ile yendim.
İyi tarafından bakmak gerekirse aklımda kalacak bir kitap oldu yarım bıraktım.
Aha da bundan sonra böyle okumayacağım.️
Emeğe saygım her daim sonsuz ama kendime de saygım ve sevgim var işkence edemem nöronlarıma.
Kitabı ilk gördüğümde kapağı dikkatimi çekmişti ve almıştım. Uzun zaman sonra okumaya karar verdim. Ancak tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. Kitabın konusu güzel olsada öyle ağır öyle yüzeysel yazılmışki ilerlemiyor ne kadar kendimi okumaya zorlasamda okuyamadım.
Fazla bir şey demeye gerek yok. Zaman kaybıydı.
Maalesef okuduğum en sıkıcı kitaplardan bir tanesiydi. Çılgın BKM indirimleri sırasında, arka kapağı ilgi çekici olduğu için aldığım bir kitaptı. Ama arkadaşlar bu nedir. Kitapta hiçbir olay, hiçbir duygu, hiçbir karakter derinliği yok. Ayrıca arka kapak yazısında bahsedildiği gibi "Hayatını mahvedecek o büyük sır" diye bir şey asla ama asla yok. Zaten evleneceği adama ve çevresindekilere anlattığı ve hakkında BELGESEL çektiği bir olay nasıl bir sır olabilir. Ben mi bir detay kaçırdım, okumayı unuttuğum bir 100 sayfa mı vardı da bu sır orada anlatılıyordu inanın bilmiyorum.
Hakkında uzun uzun yorum yapma gereği bile duyamadım. Bu kitabın amerikada sevilmesini bir şekilde anlayabiliyorum. Zorbalık ve okul saldırıları eminim oradaki pekçok insanın empati kurduğu bir olaydır ama bu kadar yüzeysel bir kurguyla asla beni etkileyemedi. Koca kitap bir saçmalıktan ibaret.