Jonas Hassen Khemiri kitaplarını, Jonas Hassen Khemiri sözleri ve alıntılarını, Jonas Hassen Khemiri yazarlarını, Jonas Hassen Khemiri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tek nefeste okunacak güzel bir kitap. Geçişler biraz hızlı olmuş fakat yine de yazar istediği etkiyi oluşturmuş.rastgele almış olsamda güzel isabet ettirmişim
Uzun bir süre önce konusuyla ilgimi çekip aldığım kitap. Kitap diyaloglar ile ilerliyor genellikle ve ben diyalogları sesli okumayı bayağı sevdim. Bombalı bir aracın patlamasıyla şüpheli olarak sınıflandırılan Afrikalı ve Ortadoğulu göçmenlerin yaşadıklarını anlatıyor.
Baş karakterimiz olan Amor’un zihninin içerisine giriyoruz resmen. Ayrıca kitap birçok ödül de kazanmıştır.
Diyaloglar şeklinde ilerlemesinden de kaynaklı çok çabuk okuyup bitirebilirsiniz.
#okudumbitti
#JonasHassenKhemiri
#KardeşlerimiArıyorum
#116sayfa
#EkimAyı11ciKitap
Selam. Yazardan okuduğum ilk eser oldu Kardeşlerimi arıyorum. 15 ayrı ödül almış bu eser. Okumaya başladığınız ilk an biraz aklınız karışabilir çünkü kitapta normal diyaloglar arasına serpiştirilmiş iç sesler eşliğinde okuyacaksınız kitabı. Kafa karışıklığına neden olan bu iç sesleri anlamamız için hiçbir noktalama işareti kullanılmamış olması. O kısmı oturttuktan sonrası enfesti.
Kitabın konusuyla ilgili şu kadarını söyleyeceğim. Stockholm'de bombalı bir araç patlatılır. Ve bundan sonrası Avrupa'da olağan şüpheli olarak kabul edilen Ortadoğulu ve Afrikalı göçmenlerin endişe, korku ve paranoya ile verdikleri iç savaşa tanıklık ediyorsunuz. Etkileyici bir eser. Zaten alıntılardan da anlaşılacaktır sanırım bu.
"Öfkeye kapılıp kalmak, korlaşmış bir kömürü birine fırlatmak için avuçlamak gibidir:Sen yanarsın"
"Huzur veren tek bir kelime, bin tane boş sözcükten daha iyidir"
"Dün tarihtir, gelecek muammadır, ancak bugün bir armağandır" Harika değil mi?
"Hayat devam ediyordu işte, her şey her zamanki gibiydi. Yanan araba kaldırılmış, kaldırımlar yıkanmıştı. İnsanlar kahve içiyor, acıbadem kurabiyeleri ısmarlıyor, etrafı seyrediyorlardı" bir ekleme yapmadan geçemiycem bu alıntıya. Şöyle ki olayın üzerinden daha 24 saat geçmemişti bile...
Kitabı konusunu beğendim lakin anlamakta zorluk çektim çünkü kitapta uzun çizgi yoktu. Yani bundan dolayı da hangisinin konuşma hangisinin iç konuşması olduğunu anlamaya çalışırken buldum kendimi. Kitabı gördükçe dedim ki kendi kendime bu kitabı çıkartan kişilerin uzun çizginin işlevinden haberleri yok muydu? Ama kitabın konusunu beğendim bunun tekrarlamak isterim. Sadece beni bu nokta rahatsız etti.