''Demeter de konuşur, onun dilini, gıcırdayan konuşmalarını, fısıltılarını, kuru tahta lisanını biliriz. Sesini yalnızca biz duyarız; rüzgarla yüz yüze geldiğimizde, ona bir rota belirlediğimizde çağırırız onu.
Gemi her şeyin yolunda olduğunu, knotları, milleri, kilometreleri geride bıraktığımızı, sanki orada istediğimiz bir şey bizi bekliyormuş gibi Türkiye kıyılarına doğru ilerlediğini söylüyor bana.''