Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemal İnal

Kemal İnalÇocuk ve Demokrasi yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
8.2/10
5 Kişi
37
Okunma
6
Beğeni
2.369
Görüntülenme

Kemal İnal Gönderileri

Kemal İnal kitaplarını, Kemal İnal sözleri ve alıntılarını, Kemal İnal yazarlarını, Kemal İnal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
420 syf.
9/10 puan verdi
Eğitim ve İdeoloji
Kitap çok eleştirel ve tamamen idrolojik bir düşünce üzerine değerlendirme ile yazılmış.. Söylenenlerin hepsine katılmam mümkün değil ama bazıları çok yerinde tespitler... "Milliyetçi eğitim sistemlerinde kollektif varlığa,yani millete mutlak biatı militarist bir mantık içinde önermekten başka bir şey söylememiştir.Semavi dinlerin klasik/geleneksel çözümü ise tek noktada takılıp kalmıştır. Çocuğu dindar kılmak ya da ahlaki bir kültürü,temeli din olan toplumsal düzende çeşitli terbiyevi usulleri yerleştirmek....EĞİTİMİN İLLA Kİ BİRŞEYİ MERKEZE ALMASI GEREKLİ Mİ?" Demiş yazar...Eğitimin birçok şeyi merkeze alması lazım tek merkez odaklı olunca yetişenler ortada...Ayrıca Milliyetçilik kavramının anlaşılması tarım toplumlarında ve sanayi toplumlarında farklı algılanırken, kapsayıcı bir sistem yerine sömürücü bir sistem varken;ne tür düşünce yada inanç sistemine sahip olduğu önemli değil..işin sonu hep aynı yere varacak gibi görünüyor... Üniversitelerin farklı düşünceye sahip akademisyenler tarafından elde tutulmasından ziyade gelen genç akademisyen adaylarına yapılan muameleye bakınca anlaşılıyor.. Sömürü düzeni...Uluslararası niteliği olmayan çok insan...Kitap yine de çok öğretici
Eğitim ve İdeoloji
Eğitim ve İdeolojiKemal İnal · Kalkedon Yayınları · 20081 okunma
Oysa tüm bu birörnek giysi, kolektif çalışma ve oyunlar, aslında güçlü bir sosyallik, yoğun bir biz duygusu içinde "sosyal birey"in yaratılmasına yönelik araç ve ortamlardı.
Reklam
İmece
(Zaten) Ekonomik ve sosyal yönden, doğayla baş etme işlevi yönünden, insan gücü ve yardımlaşma gereksinimi çok olan köy toplumunda yaşam bunu zorunlu kılıyordu.
O yüzden Köy Enstitülü öğretmen, köy okuluna atandığında, elinde uzmanlaştığı bir mesleği, devletin sağladığı üretim araçları (toprak, hayvan, çeşitli teknik aletler vb.) ve güçlü kişiliği olacaktı.
Bilinçlendirme soyut değil, pratik temellerde gerçekleşecekti. O temellerden biri de, meslek idi.
Köyün içinden çıkıp köylüye yakın olan bu aydınlar için köy davası, bir "köy(lü)cülük" değil, "çağdaşlaşma" davasıydı.
Reklam
Bu bağlamda Köy Enstitüleri, "minyatür demokratik adacıklar" idi. Kendine yeten, çevresini besleyen, özyönetime sahip, kendini denetlemesini bilen sosyal adacıklar.
üretime yönelik iş, Enstitüsü içinde bir öğrenim vasıtası olmaktan çıkıp köy ve köylüye ulaşabilen ortak bir dile dönüşebiliyordu.
Köy ve köylü, Enstitü'nün yapay bir çevresi değil, "tümleşik" sistemin doğal bir parçasıydı.
Reklam
Ona göre işin anlamı, öğrenciyi ve köylüyü eğitilmiş kılarken üretime yönelik olmasıydı, zira köy davası, ulusal bir ekonomik gelişmeyi hedeflemeliydi.
Materyalist gerçekçiliğin icabı olarak, "ezbere davranmak", "şematik düşünmek" ve "hayallere dalmak" yerine, köyün ve köylünün çok iyi etüt edilmesiyle ancak bir canlandırma hareketiyle sorunun çözülebileceğinin bilincindeydi.
Anadolu'da nüfusun çoğu (%80), köylerde yaşıyordu; o halde canlandırma (yani kalkınma), köyden, köylüden başlamalıydı.
O halde canlandırılacak olan iki öbek vardı: İlki, köyün atıl halde duran potansiyelleri (emek, kimi olumlu gelenekler, becerikli ve çalışkan olmak vb.) idi. İkincisi de, doğanın bizatihi kendisiydi (kıraç arazi, çorak toprak, yeraltındaki su vb.). Canlandırılacak olan, bir yandan insan, öte yandan doğa olacaktı. Genelde de köyün kendisi.
Köyde eğitimin amacı, onların koşullarını görüp bilerek, yakından tanıyarak; bilimin bulgularını yerinde kullanarak iyi sonuç almaktı.
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.