Koçer Avcı yalın, samimi ve biraz da öfkeli isyankâr diliyle şiirleriyle buluşmam güzel oldu, bence siz yazmaya devam edin şiirleriniz oldukça yer yer dokunaklı ve şevkat içeren, kitabınızı rafta görünce bir şiir sever olarak merak ettim oldukça başarılı bulduğumu ifade edebilirim.Başarınız ve kaleminiz hep varolsun.
Arka kapak yazınızla sonlandıralım.
Kendimizden hıncımızı bir türlü alamazken, mümkün mü aynı anda kendimize şevkatlice yaklaşmak? Bu şiirler, yalnız güneşli öğleden sonraları için değil, fırtına sonrası anımsadığımız her an için yazıldı.
Tavsiye edilir.Keyifli okumalar
Santur üstadı Sedat Anar'ın tavsiyesiyle alıp okuduğum bir eser. Şairle de böylece tanışmış olduk. Kitabı yekûn olarak yorumlamayı uygun bulmuyorum, o radde de değilim çünkü şiir konusunda ama belli başlı şiirlerden süzüp çıkarabildiğim şeyler oldu tabi. Toplumumuzda oluşan belli başlı çarpıklıklara değindiği 50. şiirde ki son satırda, toplumun kendi ipinin yine kendisi tarafından çekilmesi, toplum cinneti vs. diyebiliriz.
"Sinemada cinayet, sokakta şiddet gibi
olağandır her zaman intikam türküleri.
Yine bu yüzden hep şaskoloz insanlar,
çoğu zaman yanlış kişiyi boğazlıyor elleri."
İnsanın tükenmiş vaziyette olduğu şu zamanlarda, "sokağa çıkaracak inanç" ve yaşamayı yeniden deneyecek bir fikre nispetden söz ediliyor 20. şiirin 8. satırında.
İnsan ruhunun bu zamandaki çürümüşlüğüne rağmen, her an taze kalma ve zamanı aşma gerekliliğini süzüp çıkarabildiğim 14. şiir.
9. şiirde tasavvuf alt konusu mevzu.
Ve eserde en sevdiğim 2. şiirin son satırı. "Sende bana ait bir şey var." İnsan ruhunun yine insan ruhuyla sezilmesi.
Günümüz kadın erkek ilişkilerinin sezildiği 56. şiir ve 55. şiirde ki kadın-erkek ve çocuk bahsinin hissedildiği son iki paragraf.
Yer yer bazı cümlelerin sakil kaldığını düşünüyorum. Ama yinede uzun zaman sonra okuduğum nadir güzellikte bir şiir kitabı oldu.